İşte Armand Traore'nin o sözleri:

"İngiltere'den sonra Rizespor'a imza attım. Onlar bana bir hayal sattı, bana 1 sezon sonra, takıma iyi katkı verirsem, Fenerbahçe'ye gidebileceğimi söylediler. Buna aldandım.

Transferimin ardından öncelikle bana maaşımın büyük kısmını ödeyeceklerdi ancak aylarca para vermediler. Ailem İngiltere'deydi ve bu zorlu bir durumdu. Bir avukat aracılığıyla kulübe ihtar çektim. Bu hiç hoşlarına gitmedi, beni idmanlara almadılar ve U23 takımına gönderdiler. Sezonu boş geçirdim.

Bazen tek başıma çalıştım. Milli takım arasında kimse yokken, beni idman sahasına çağırıp, idman yapmamı istediler. Ailemi görmek için gitmeme izin vermediler. Orada kariyerimi darmadağın ettim, yaptıkları beni paramparça etti.

Tanrı'ya şükürler olsun ki, Neil Warnock beni Cardiff'e çağırdı. İmza attım,48 saat sonra istifa etmeye karar verdi. Yerine gelen antrenör de benim gitmeme karar verdi. Devre arasından beri kulüp arıyorum.

Kimse bana bir şans vermezse diye, boksa başladım. Kendimi formda tutmaya çalışıyorum. Çok fazla koşuyorum, haftada 2-3 kez topla çalışmalar yapıyorum. Kendimi kanıtlamak istiyorum, egom yok, çalışıyorum. Evde kalıp, başka oyuncuların oynadığını izlemek, beni sinirlendiriyor."