Be hey şuursuz!


Ahmet HAKAN MİSAFİR KALEM
 
 


RİZE’de Atatürk heykelinin söküldüğü yerde küstah ve müptezel bir edayla zafer havası takınan be hey şuursuz!

Sana ve seni oraya çıkaran atmosferi yayanlara sesleniyorum:

*

Eğer her şeye rağmen...

- Bize cehennemi yaşatmak isteyenler mezhep savaşı çıkarmayı başaramıyorsa...

- Din süslü cemaatlerin giriştiği kanlı darbe girişimleri başarılı olamıyorsa...

- Ortadoğu’da her şeye rağmen birlik ve bütünlüğümüzü koruyorsak...

- Bütün eksiklerimize ve cepheleşmelerimize rağmen hâlâ millet olabilme vasfımızı koruyorsak...

Heykeli kaldırıldı diye sevindiğin o adam yüzündendir.

*

O adam olmasaydı...

Belki de bugün mülteci olup ellerin memleketinde dileniyordun a be gerzek!

Be hey şuursuz

SİZ SLOGAN ATTIKÇA GÜN GELMEZ, DEVRAN DÖNMEZ

MECLİS Anayasa Komisyonu’nda CHP’li milletvekilleri slogan attı:

“Gün gelecek, devran dönecek/AKP halka hesap verecek.

*

Bakar mısınız şu işe!

*

“Ellerinden bir şey gelsin” diye Meclis’e gönderilen CHP’li milletvekilleri, ancak ellerinden bir şey gelmeyen bir grup öfkeli ergenin korsan yürüyüş yaparken atabilecekleri türden bir sloganı atarak...

Durumu kurtarmaya çalışıyorlar.

*

Oyun kuramıyorlar, ezber bozamıyorlar, etkili çıkış yapamıyorlar, sarsıcı yöntem bulamıyorlar, şaşırtıcı adım atamıyorlar.

Ya ne yapıyorlar?

Slogan atıyorlar.

*

Oysa...

- Slogan gösteriştir.

- Slogan gazdır.

- Slogan ajitasyondur.

- Slogan çaresizliğin itirafıdır.

- Slogan çok uzak rüyalara çakılan selamdır.

- Slogan hayaldir.

- Slogan havlu atmaktır.

- Slogan dik başlı bir mağlubiyettir.

- Slogan yenilgi itirafıdır.

- Slogan acizlikten yakınmadır.

*

Slogan atarak...

Gün gelmez, devran dönmez.

*

Hele günün gelmesini ve devranın dönmesini sağlamakla mükellef kişiler, slogan atarak günü getirmeye ve devranı döndürmeye çalışıyorlarsa...

Söz konusu günün gelmesi, söz konusu devranın dönmesi...

Asla ve kata mümkün olmaz, olamaz.

 

KATİLİN FETÖ’CÜLÜĞÜNE İŞARET EDEN RÖPORTAJ

HÜRRİYET muhabiri Banu Şen, geçen gün son dönemin en önemli gazetecilik başarılarından birine imza attı.

Büyükelçi suikastının faili Mert Altıntaş’ın ablasıyla konuştu.

*

Ablanın yaptığı açıklamalar, Mert Altıntaş’ın FETÖ tezgâhına nasıl düştüğünün ve o tezgâha nasıl teslim olduğunun işaretleriyle dopdoluydu.

Röportajda abla “FETÖ” demiyordu ama anlattıkları o çok bilinen FETÖ tarzı devşirme yöntemlerine işaret ediyordu.

*

Banu Şen’i bu çok önemli haber için kutluyorum.

Hürriyet’in imza attığı bu yılın gazetecilik olayından bile Hürriyet’e çamur atacak malzeme bulmak için çabalayanları ise Allah’a havale ediyorum.

Be hey şuursuz

ORTADOĞU İLE İLGİLİ İKİ ÖZLÜ SÖZ

- BİR: Ortadoğu’da siyaset yapıyorsanız ya mönüdesinizdir ya da davetli listesinde.

*

- İKİ: Ortadoğu’da düşmanınızın düşmanı, her zaman dostunuz olmayabilir...


BAŞKANLIK TARTIŞMASINDA İYİ GİDECEK BİR DİZİ

“THE Crown” diye bir dizi var bugünlerde popüler olan...

Kraliçe 2. Elizabeth döneminde geçiyor, Buckingham Sarayı’nın koridorlarındaki entrikalara falan uzanıyor.

*

Başkanlık sistemine geçiş tartışmalarına meraklıysanız...

Bu diziyi mutlaka izleyin.
 

DİKKAT! EL BAB BİZİM VİETNAM’IMIZ OLMAMALI

- EĞER şehirlerimizde bombalar patlıyorsa...

- Eğer Kilis’e füzeler düşüyorsa...

- Eğer canlı bombalar katliamlarını sürdürüyorsa...

Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonunu yapması şarttır.

Yani...

El Bab’daki mücadele, bizim açımızdan zorunlu bir mücadeledir.

*

Fakat El Bab’la ilgili olarak askeri kaynaklardan gelen bilgiler pek iç açıcı değil:

- Personel takviyesi çok büyük bir sorun.

- Malzeme takviyesinde büyük sıkıntı var.

- El Bab ve civarındaki askerlerimiz sürekli kumanya yemek durumunda, banyo yapma imkânları yok.

- Bu durum dayanma gücünü zora sokmakta.

*

Askeri kaynaklar, bu zorluğun aşılması için şu iki şeyin yapılmasını talep ediyor:

- BİR: Kontrol altına alınan toprakların dereceli olarak Suriye rejimine verilmesi...

- İKİ: Türkiye’nin bölgede garantör olup birliklerini bölgeden yavaş yavaş kuzeye doğru çekmesi...

*

Türkiye’nin ve Mehmetçiğin bir bataklığa saplanıp kalmaması için bu türden iyi niyetli uyarıların dikkate alınmasında fayda var.

 

ŞEHİT

BANA öyle geliyor ki...

Şehitlik övgüsü, şehitlik özlemi, şehitlik edebiyatı yapmak...

Sadece ve sadece...

Oğlunu şehit vermiş ana ve babaların hakkıdır.



Tarih: 28.12.2016 17:53