Bugün bir sevda masalı anlatmak isterdim size,

Yada çocuk kalbinden çıkmış bir hikayeyi paylaşmak.

Bütün bunlar çok daha güzel ve iç açıcı olurdu biliyorum.

Biliyorum güzel yazılmış anıların, rahatlatıcı etkisini

Kahkahaları bol karikatürleri çizmesinide biliyorum..

Daha önce bilmediğim acı gerçekleri,artık bildiğimide maalesef üzülerek biliyorum.

Keşkelerin dilimde pelesenk olduğu günler gerilerde kaldı.

Tam bir yıl oldu,yaşadığımız ve birdaha asla yaşamak istemediğimiz o makus geceyi atlatalı

Tadına doyamadığım rayihalı çayım hiç o gece kadar içimi yakmamıştı.

O güne kadar hiç kocaman açılmış gözlerimle haberleri izlememiştim.

Ve ben hiç kıyamadığım nazlı yavrumu,

Daha önce hiç yatağından sarsarak kaldırıp ‘’hadi gidiyoruz ‘’diye uyandırmamıştım.

Abdestimi alırken, onunda mini mini ellerini suyun altına sokup, aldığım abdestime ortak etmemiştim.

Bilmediğim bir çok şeyin acısının, yüreğimi bu kadar yakacağını bilmiyordum.

Bilmek istemediğim duyguları tattığım o geceyi artık çok iyi biliyorum.

Caddelerde sabahladığımız,

her gelen güzel haberle sevinç gözyaşları döktüğümüz geceleri iyi biliyorum.

Ve hiç bu kadar yanıbaşımda hissetmemiştim ölümü,

Ve hiç bu kadar korkusuz olmamıştım.

Bugüne dek bildiğim gelecek kaygısının anlamsızlığını,

Yavrumun korkudan sararan yüzünde,kuruyan dudaklarında, dolu dolu olan gözlerinde gerçek manasıyla görüyordum.

Abdesten kuşandığımız silahlarımızla, koşuşurken sokaklarda,

Tek kurtuluşun Allahtan geleceğini biliyordum.

Bu sadece inancın gücüydü biliyordum..

Bilmeyi istemediğim bütün bu korkuları yaşadığımız meydanlarda, şimdi sevinç gözyaşları hakim.

Vatanın, milletin birliği hakim..

Ne güzel söylemiş şair

Sakın kader deme,kaderin üstünde bir kader vardır

Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır

Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır…