Çoğu zaman içini dökmeye bu cümleyle başlarsın. Duygu dünyanın kapıları aralanır,cümleler ardı sıra gelmeye başlar. Bazen haykırmak istersin bir imdat dilersin; ve nasıl başlayacağını bilemediğin anlarda bu cümle imdadına yetişir.
Bazen bir tebessüm, tatlı bir bakış ve dokunuştur aradığın; bir omuza yaslanıp, kendini salıvermenin arzusudur. İstediğin çok bir şey değildir aslında; gözlerinde kaybolmak, gidivermek başka alemlere…
Bazen rüzgarın önüne kapılıp giden bir yaprak olmak istersin bazen de o rüzgara direnen bir vücut. Ama çoğu zaman nafiledir direnmen. Hayat yolunu çizmiştir bir kere ve rüzgarın yönünü değiştiremezsin. Teselliyi bulmak istediğin dudaklar çoğu zaman soğuktur. Üşütür içini. Sense titrersin; göz yaşlarınla ısıtırsın kendini, için için ağlayarak..
Kendini soğuk bir kış gününde çıplak ve yalnız hissedersin, ısıtsın diye yalnızlığına sarılırsın, gözlerin güneşi arayarak. İstediğin çok bir şey değildir aslında;sıcak bir tebessüm tatlı bir gülüş ve dokunuş.
HAYAT
Geriye saramazsın,
Değildir film şeridi,
Geçer anlayamazsın,
Bir mum gibi eridi.

Saniye dakikayı,
Dakikalar saati,
Kovalayıp duruyor,
Yalanlar hakikati.

Hızına yetişemezsin,
Öyle çabuk geçer ki,
Bir kuştur yiyemezsin,
Ellerinden uçar ki.

Değerlidir altından,
Ona paha biçilmez,
Ellerinin altından,
Kayıp gider tutulmaz.

Bırakır derin izler,
Vücudunda insanın,
Çukurlaşınca gözler,
Gençliğinize yanın.

Telafisi yok onun,
Boşa geçtiği zaman,
Ayartanı çok onun,
Akıllı olun aman.

Oysa bereketlidir,
İçini doldurursan,
Çok da hareketlidir,
Biraz dur yorulursan.

Geçti mi anı olur,
Arkasından bakarsın,
En güzel yanı odur,
Kitap olur okursun.

Dönüşü yok geriye,
Pişmanlık fayda vermez,
Döndürür bir deliye,
Ona akıl sır ermez.

Hesabı sorulacak,
Geçen her dakikanın,
Tartıya konulacak,
Dostlar buna inanın.