Bugun...
Önemli Bir Analiz [Eğitime Dair]


Esra ŞAHİN YÜREĞİMİN GÖTÜRDÜĞÜ YER
 
 
facebook-paylas
Tarih: 06-01-2017 21:11

Şu konuda da fikrimi ifade etmeden geri kalamadım. Çevremde çok fazla öğrenci ve veli olduğu için uzaktan da olsa inceleme ve düşünme fırsatım oluyor. Aklıma hep takılan bir konu var mesela. Çocukları okullarda yapılan aktivitelere katmıyorlar. Önce derslerine çalışıp yüksek notlar alsın da sonra ödül veririz diyen çok fazla. Halbuki biz ödüle de cezaya da karşıyız diyerek pedagojiyi anlatmaya çalışıyoruz. Neden çocukların sinemaya ya da okul gezilerine gitmesi için yüksek not alması gerekir ki? Onların mutluluğu ve farklı alanlardan edindikleri bilgileri öğrenmesi notlardan daha mı önemsiz? Gerçekten maddi zorluk içinde olan ya da çocuklarına bu yaklaşımı göstermeyenlere seslenmiyorum elbette. Ama böyle düşünen o kadar fazla ebeveyn ve hatta öğretmen var ki duyduklarım karşısında her defasında önce şaşırıp sonra üzülüyorum. Bir çocuğun koşması, eğlenmesi, merak etmesi, sorular sorması, yeni yerler görmesi gerekir sağlıklı olarak büyümesi için. Sağlıklı olarak büyümek sadece karın doyurmak değildir elbette. Psikolojik olarak sağlıklı büyüyen her birey aslında ileride ayakları üzerinde sağlam durabilir. 
> Bir diğer yanlış uygulama ise çocukların arkadaşları ile aktivitelere katılma fırsatına engel olmaktır. Hatta şunlarla oynama, o kötü çocuk gibi çirkin ifadelerde bulunanların sayısı da hiç az değil. Tabi ki de arkadaş seçiminde yönlendirmeler yapılmalıdır. Ancak bu üslup ile değil. Biliyor musunuz her çocuğun kendi yaşıtları ile mutlaka zaman geçirmesi gerekir. Öğrenmesi, sosyal olması, güçlü durabilmesi için arkadaşları ile farklı alanlara gidip yeni deneyimler kazanması gerekir. Ama bunun için önce yüksek not al sonra sinemaya gidersin diye yaklaşmamak gerekir. Beraber bir şeyler paylaşmak için gel seninle biraz kafa dağıtalım diyerek sinemaya gidebilirsiniz. Çünkü çocuklar ve gençler notları bazında değerlenmez. Kendileri var olduğu için önemlidir onlar. Şimdi düşünün biraz: Eşiniz ya da anneniz "bununla görüşmeyeceksin ya da önce ev işlerini bitir de sonra gezmeye gidersin hani benim yemeğim" gibi baskılarda bulunsa ne yaparsınız? İçinizden o yemeği yapmak gelir mi? Yoksa kendi içinizdeki dürtü ile mi bir şeyler yapmak hoşunuza gider? Çocuklardaki durum da aynı buna benzer. İçsel dürtüleri hareketlendirdiğiniz zaman derslerine daha sıkı sarılırlar. Dürtü hareketlendirmek için sinema ödülü ya da arkadaşları ile gezme ödülü değil bahsettiğim durum. Önce onun ruhunu ve gönlünü mutlu edin sonra da beraber ne yapabiliriz diye hesap kurun. Göreceksiniz buyuruculuktan ve ödül sisteminden uzaklaştığınızda ve örnek olduğunuzda daha iyi sonuçlar alacaksınız. Tavsiye sadece. İster uyun kazanın, ister uymayın zor yollara çıkın.



Bu yazı 2886 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI