Gülümseyen Adam; Mehmet Ali  BİRAND ın Ardından..

(20 01 2013)

 Değerli okuyucularımız,

 Rahmetli Mehmet Ali BİRAND ı n dostları, arkadaşları ve meslektaşları tarafından ayrılığın hüznü ile kaleme alınan yazılara, vefa ve sevginin kelimelere yüklediği anlam derinliği ile rakiplerinin de  medh-u senalarına, alanındaki mesleki uzmanlığı adına bu ayrılığın bıraktığı izi bizler de toplumun bir ferdi olarak müşahade ettik..

Hayatı özetleyen bir cümle, cümlenin sağlamasını yaptıran bir sunum vardır yaşamımızda; Sağlık…

Rahmetli Birant ın hayatındaki bu çok önemli “sağlık”vurgusu, zannediyorum hepimiz dahil olmakla beraber, özellikle bu mesleği icra edenler için de önemli bir hatırlatma…

 Evet, Türkiye nin en hassas döneminde gazeteci kimliği ile  üzerine gittiği mevzuları ve halkın düşünme yetisinin yönlendirilebileceği çok hassas konularda bile yaptığı proğramları hemen hemen hepimiz biliriz… Mütevazi kişiliği ile yeri geldiğinde kendisini eleştirerek itirafta bulunması da ayrıca tüm gazetecilere örnek olmalı diye düşünüyorum…

Üç gündür haber dinleyemedim.. Hangi kanal Rahmetli Birandı n hayatının detayını veriyorsa hep orada kaldım.. Ben de anlamadım vefatıyla neden bu kadar üzüldüğümü… Bir taraftan da bunu sorguladım kendimde… Bunların sonucunu bulunca kelimelere bir de ben anlam yükleyeyim istedim…

Beni yazdıran ilk sebep:

Rahmetli Birand ın geçmişte irtica haberlerindeki tuttuğu safı, tabiî ki çoğumuzu üzmüştü.. 92-2002 medyasında taraflı ve yanlı haberler Türkiye de dindarlara  ters takla attırırken, muhafazakarların medyadaki yalnızlığı oynanan oyunun büyüklüğü kadar derindi.. Ancak rahmetli Birand ın yine yakın zamanda ki ifadesi o dönem hakkında çok çarpıcıdır : Biz öyle görüyor,öyle biliyorduk! Halbuki öyle değilmiş.. Türkiye, her zaman  askerin gücüyle güçlü, devlette bu yüzden güçlü biliyorduk..  Hiç ihtimal vermiyorduk bu günlere vs.vs…Bu ifadeler ve devamı rahmetli Birand ı anlamamızda ve tanımamızda önemli bir izahtır.. Sonrası da zaten son güne kadar süren muhabirliğinde Türkiye hakkındaki haklı sancı ve kaygılarıdır… Bu kaygılar vatan sevdalısı bayrak aşıklısı her bireyin kaygısıdır… Değeli hocamız rahmetli Erbakan ve Sn Bülent Arınç la yaptığı proğram hala hafızamızda…Sn Erbakan ile yaptığı mülakatta ise, darbe sürecindeki detaylar konusunda devletin elini güçlendirmiş ve kafamızdaki bir çok soruyu cevaplandırmıştı..

Rahmetli Birandı n kendi hayatını konu alan belgeselinde, medya üzerine yaptığı bir teşhis çok önem arzediyor:

“Artık medyada her yazılanın insanları etkilemediğini, okuyanlar tarafından doğruluğundan şüphe duyulduğunu, artık canlı yayınların halk üzerinde etkili ve inandırıcı” olduğu gerçeğini açıklaması rant ve çıkar uğruna yanlış haber ve yayımların gazeteci geçinenleri daha çok küçülttüğünü zaten çok şeffaf olarak şu veya bu şekilde görmekteyiz ve bilmekteyiz..

 Rahmetli Birand ı www.halamer.com olarak derin bir üzüntü ile hatırlıyor, rahmete gark olmasını mevladan ümit ediyoruz.. Yerini mutlaka biri doldurmalı ve güler yüzüyle acı da olsa gündemden haberleri bizlere aktarmalı.. Ne dersiniz?

Bu arada idoolojik takılarak kimse rahmanın katındaki  rahmet dengeleme rolünü üstlenmemeli…O taraf (ahiret)  bu taraf (dünya) gibi “şu kadar yanlış şu kadar doğru götürür”  hesabıyla dönmez… Hele bize bu muhasebecilik hiç verilmemiştir …  Başkalarının hesabını bırakıp vakit ayırıp kendi artı ve eksilerimizin hesabını yapmak bizi daha samimi kılacaktır…

Netice-i kelam;

Mehmet Ali BİRAND Salı akşamı tüm seyircilerinden dua istemiş, bizlerde mevladan hakkındaki hayırlı şifayı dilemiştik.  İlacı böyle tecelli etti.. Hep sorguladığımız bu hayat unutmayalım ki vefatımızda da Münker-Nekir (sorgu melekleri) tarafından mülakatla devam edecektir. Ta kıyamet kopuncaya dek!

Maasselame..