İÇİMİZE NÜFUZ EDEN KAOS

(04.01.2013)

Kargaşa,tahrik,eylem,huzura sokulan çomaktır…

Merhaba Değerli Dostlar

Bugün,  uzun zamandır zihnimi hüzünle meşgul eden, daha önceki yazılarımdan birinde de atıfta bulunduğum  “Sinsice bir kaos içimize doğru nüfuz etmekte” içeriğinde ele aldığım “DinDarın “Dar” halini biraz genişletmek istedim…  Sosyal medyada hızla artan tahrik edici eylemimsi, kışkırtıcı oluşumların Türkiyemize eksisini ve yarınlara bırakacağı manevi yükü idrakınıza sunmak istedim…

28 ŞUBAT SÜRECİNDEN RANT  ELDE ETMEK

Değerli başbakanımızın özverili ve her fikrin özgürlüğünü baz alan politikası, bir bir meyvelerini vermeye başladığı şu hassas dönemde, ve yine sn Başbakanımızın Uludere olayına derin üzüntü yaşadığını  Sn Bülent ARINÇ ın cümlelerinden, sn Birant  a yaptığı izahat bu kadar net iken, ortalığı, halkı, vatan huzurunu özgürlükler ayağına ve dini de karıştırarak yapay mevzular hortlatmanın ne alemi var diye düşünmekten alamadım kendimi…

MAZİ TURU

Hemen hemen herkes 28  Şubat ta zarar görmüşken, o dönemin aktif dindarları, toplumu peşinden sürükleyecek rağbete sahip isimler şu yada bu cemaatte hepsi zarar görmüş ve o sıkıştırılmanın ferahlaması olan bu gün ki resimler birer meyvesi sayılmalıyken, hala birçoklarının istediği payelere ulaşamama hırsı ülkemizin huzuruna dini hava verilerek çomak sokulmakta…

Beraberliğin ruhuna vurulan 28 Şubat mührü isimlere indirgendiği zaman beklentilerde ferden ferda tecelli etmekte… Büyük bir bir bedahet,büyük bir yanlış…

Ayrıca yapılanmasının ana merkezi olarak gösterilen “Malatya”  28 şubat baş aktörleriyle bilinen bir şehir olunca ifadesi alınmayan fert neredeyse yok gibidir bu şehirde.  Ben ağabeyimin sırtındaki jandarma tekme izini söylesem derinliğini anlayabilirsiniz ve biliniyor da…

MUHTEREM ERBAKAN A ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ

Erbakan hocamızın kızını giydiği tül çorap ne kadar dedikodu mevzusu olmuşsa,Tansu ÇİLLER le tokalaşması  da haddini bilmezlerce “kafir” diyecek kadar ileri yorumlanmıştı…Kadir kıymet bilmezlik o zaman da tavan yapmış, en büyük kösteği Erbakan a oy verilmesi üzerine kurulan yasak fetvalar muhalefetin yeşil ayağını oluşturmuştu adeta. Hatta bana siyasi görevimden dolayı Almanya dan partinin  küfür olduğuna ilişkin kitaplar posta ile geliyor,dışarıdan değil bizzat içeriden yıkmaya dair darbe ayağını güçlendiren yeşil(din deyimi) bir akım da ayrı kanattan düğmeye basılıyordu…  Bugün, sosyal medyada dahil her canınızın istediğini yaptırtan platformun fatihi “Necmettin ERBAKAN  dır..Ve gerçek mücahittir.. Nur içinde yatsın…

KADINLAR HÜRMETİNE , BAŞÖRTÜSÜ HÜRMETİNE

Ana tema aynı…  Cübbesiz, sarıksız çıplak erkekler Başörtüsü kutsalına dair “Düşünce podyumu” olan cadde ve sokaklarda eylemlerde bulunuyorlardı.. Abimiz babamız amcamız vs.vs… Evet, mücadele haktı, yürüyüşler cihattı,satın alınanda “CENNET”…

Alış- veriş bitti…Cennet tapulandı(!)

Şimdi hırpaladıklarınız sizin kardeşleriniz…  

Türkiye de,  Türkiye halkına karşı muhalif veya Esad ımsı takılmayın lütfen.. Hizmetini yapan insanları rahat bırakın…  Suçluların adı belliyse, içinde onlarla mesleki beraberlik mecburiyeti olanları da düşünelim.. Tıpkı kendi içimizdeki hırslı, hasutça didişmelerdeki yanlışlıklar gibi…

AYNI PARTİ FARKLI FİKİR

Evet bugün Ak parti, oy potansiyeli anlamında  iştah kabartan parti olunca içinde ki herkesi aynı stratejide düşünmek ciddi cehalettir ..İçinde kişisel merkezli  veya cemaatsel fırldaklıklar çarpıcı manevralarla küçük çaplı da olsa parti içinde büyük- büyük fark edilmekte… Bu, diğer partiler içinde geçerlidir..Ak Partinin için de diğer parti zihniyetlerinin olduğu gibi, CHP ve MHP de de farlı çizgilerde kişiler olabilmekte..

KÜLLİYEN KARALANAMAZ!

Hangi parti olursa olsun kişiliği ve ahlakı düzgün insanların haklarına saygılı olanları es geçemeyiz ve geçmemeliyiz…

GONCA KURİŞ

Gerek Sosyal Medyada  gerekse Gazete ve Tv lerde toplumu kışkırtma üzerine basılan düğme ve kahramanlarının  pozisyonu ne olursa olsun, ideolojik olduktan sonra daha temkinli olmak gerektiği kanaatindeyim. Ve devletimizin bu konuda ki musamahakarlığının su-i istimal edildiği kanaatindeyim. Geçmişten bir alıntı yaparak sancımı ve ne kadar temkinli olmak gerektiği vurgumu daha iyi anlamnızı istiyorum.. Bugün bir partinin görüşüne ışık tutan bir  yazar ozaman diyorki:

“Rahmetli Gonca Kuriş;
Gonca Hanım ``bir sürü insan islam`ı yanlış tanıyor, kadın konusunda bir sürü şey yanlış anlatılıyor, ben bunlarla mücadele edeceğim`` diyordu. Başı örtülü 5 çocuk annesi Gonca Kuriş, 16 Temmuz 1998 tarihinde gece yarısı eşi Orhan ile birlikte kendilerine ait 34 YM 221 plakalı minibüsüyle evlerine dönerken silahlı 3 kişi tarafından, eşi etkisiz hale getirilerek, kaçırılmıştı. ( 10 YIL ÖNCE)”

“Polis, 2000 yılında Konya`da iki eve baskın düzenledi ve beş çocuk annesi Müslüman bir feminist olan Gonca Kuriş`in cesedi de dahil olmak üzere, işkence görmüş ve yakılmış düzinelerce ceset buldu. Gonca Kuriş iki yıl boyunca eski yandaşlarından, bir dönem birlikte olduğu davadaşlarından işkence , tecavüz gördü.Ahde vefa görmedi.Beş çocuklu tesettürlü bir anneye tecavüz edebilen, kadına el kaldırıp, işgenceyi reva gören zihniyet, gün gelecek türbanı da yeterli bulmayacaktır. Gonca Kuriş işkenceyle öldürüldüğünde, ben müslümanların sesinin çıktığını hatırlamıyorum.`` Diyor yazar …

  Evet oldukça düşündüren son cümle… Şimdi sizinde doğru diyeceğiniz bir sonuç cümlesi kuralım:Özgürlükler ve üstü kapatılan faili meçhullerin araştırıldığı bu dönem neredisiniz kadın hakları savunucuları, ya da özgürlükçülüğün yeşil akımı, sosyal medya kahramanları  hadi #Goncakurişinkatilleri bulunsun  paylaşsanıza demek geliyor içimden… Dedim bile…

NETİCE-İ KELAM

En hassas döneme girilmiş ve tehlike sinyalleri farklı çalmakta…”Allah müfsitleri (toplumun içine kargaşa,fitne,fesat sokanları) sevmez…Önce Ahlak ve Maneviyat…

Maasselame..