MUHAFAZAKAR YÜKSELİŞ

 (24-12-2012)

“Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.” İfadesi toplumların içinde bulundukları halin değişkenliğine dikkat çekerken; zulümden biçar olmuş mazlumlara, devran döndüğünde mazlumiyetin kavram anlamında peşin ödülle mutmain olmamış nefsin şımardığını ve giderek küstahlaştığını ve derken mazlumiyetten zalimliğe yelken açtığını çok net görmekteyiz.. İçinde bulunduğumuz toplumun ferdi olarak mazlumiyete secde birliğinde görünen kişilerden uğratılmış olmamız, yarınlara bakışımızın ve idaredeki gücün bizde olup olmamasının ve davaya katkısının, bize de artısının olup olmayacağının ciddi hesabını yapar hale getirdi.

MUHAFAZAKAR YÜKSELİŞ 

Tabiî ki yerimizde sayacak değiliz… Yaşımızın dahi saniyede ileriye gittiği fiziki şartlarda, biz de dünyanın fiziki,yaşamsal seyrine elbette ayak uydurmalıyız… Bu, asla, asla ve kat’a mazlumiyyet döneminin kıbledeki ortak kardeşliğin malı,canı ve namusu üzerinden olamaz ve olmamalı..Bu çok ürkütücü… Suriye örneklemesinde, kültürlerin mazi tarihleri, Türkiye mizle farklı olsa da secde kardeşliğini ezip geçen güç ve kariyer savaşının oradaki kardeşlerimizin malını,canını ve namusunu tar-u mar ettiği gerçeği açıkças beni günü birlik ziyadesiyle düşündürmekte…

 ŞEHRİMİZDEKİ RESİM

 Yürüyen merdiven kolaylığında, eforsuz çıkılan kariyer merdivenleri…

Zirveye çıkıp oradan sönük miskin geçmişe bakışlar…

Siyasal güçle gelen iktidarın oluşturduğu makamların,kişisel hırs ve intikam aracına dönüşerek, her türlü ego tatminin zevkine terk edilen sosyal ilişkiler….

Ve daha neler , neler…

İmkanlar, lutuflar her isteğin kişilerin emrine sunulmasıyla ve önüne serilmesiyle nefsin kafeinli dürtüleriyle uyuşan beyinler…

 Göze tıkanan  madde perdesiyle her gün endişe ve korku panikliğiyle, yükselişten sadece düşmemek ve tekrar tekrar hep olmak, hep bahsedilmek arzusu….

 TETİRGİNİM

 Muhafazakar toplumumuzun elde ettiği ve  rahmet akımı olarak gördüğümüz bu yükselişi,her kesimden, maddi paye uğruna sürüklenildiği ve artık çekişmenin kaçınılmaz hale geldiği,yetki ve emir mercilerini elde etmek pahasına din kardeşleriyle didişe-didişe çalışıldığı çok ciddiye alınması gerekilen bir kaos, sessiz sedasız içimize doğru nüfuz etmekte…

Oysa toplumun anti-dindar topluluklarca idare edildiği dönemde, saflar net ve berrak,mücadele halis ve nezih, şüheda fikirler samimiyyetin doruğundaydı…

 SALTANAT DAHA FAZLA kardeş kıyımı  Yaptırmasın LÜTFEN!

 Hiç bir zaman, hiç bir şey, hiç bir kimseye ait değildir ve olmamıştır…Biz dahi bize ait değiliz,nasıl bizim olsunlar!

Unutmayalım:Tapular sahte, koltuk; zamanın değişen dönemlerinde değişik makatları beklemekte, isimler unutkan toplumun hafızasında “unut” komutunu beklemekte…Hizmetler; karşılığında bir ücreti varsa mecburidir ve her mesul konumunca sorumluluk sahiplerince yapılmak mecburiyetindedir…

 ÇALIMSIZ ,ŞEFKAT İLE HİZMET

 Çalım,illaki yapılacaksa; verilen hizmet çabası ile varını yoğunu seferber edene yakışır. O zaman bu tavır sineye de çekilir.. Sizi bilmem ben çekerim..

Toplu olarak sosyal tüm hizmetler ortak kültür ve inanış biçimiyle kullanılır. Devlet te temsilcisi olan şube birimleri de bu mantıkla çalışır.

 EDEPLİ VE HASETTEN UZAK ELEŞTİRİ

 Bu güç sarhoşluğu içerisinde eğer tanımadığınız bir kişiyi atıp tutuyorsanız, elde etmek istediklerinizi başkasında gördüğünüzde çıldırıyor ve o nimeti o kişiye murdar ediyorsanız bu; Ahlaksızlıktır…

“Hep ben” dürtüsünün keskinliği bu tiplerin maneviyatlarını delmiştir…Çünkü nasip,kısmet kelimesini müfsit ve münafıklar söyleyemezler.

 Başa baş,dişe diş kaidesinin uygulanacağı en önemli kavramlar kutsalımızda mevcuttur. Bunlar,kısasın en keyifli icra edileceği önemli terimlerdir. Bu kutsallardan biriyle mazlumiyet boyutunda mücadelesi olmayanın veya benzer haksızlığa uğramış olmayanın bir müslümanla çekişmesi onu hicvetmesi kişisel veya kiralık süfli duygunun neticesidir ve  bu süfli düşünce ile yaptıkları kafayla devlete, topluma,ailelere fesat sunarlar.Gücün büyüklüğü zararın çerçevesini de genişletir maazallah.

 BAKACAK YÜZ BIRAKMAK

 Hemen herkes bilir ve farkındadır aslında.

 Neyin mi?

 Kaderin saniyesindeki salisenin…

Bu dünya bir gecede zenginin fakirleştiğine de şahit, kaderin bir anlık ters takla attırdıklarına da şahit… Ölüm nimettir, bazı yaşam çilesine kıyasla…Öyle ya çekmekte var,sürünmekte… “Muhafezetullahissalihin” 

Evet, herkes kendisini iyi bilir. Ama rabbim kadar bilemez! Her kes kendi analizini ona göre yapmalı..

 WC DEN MESAJ: 

Hangi makam olursa olsun, her insanın günde birkaç kez wc ye uğradığı unutulmamalı…En güzel leziz yemeklerin kokusuyla gelen yeme iştahının, fena akıbeti.. Hatırlatmak lazım: Çirkin ve ahlaksız işlerin üzerinden sağlanan kar,rant,çıkar vs vs ve onlardan çıkan koku ondan daha ağır. Üstelik uçucu değil, tutucu ve kişinin yakasında vesikadır.

Maasselame..