Bugun...
Cemaatlerin Ruhu Ve İktidarın Ahlakı


Cüneyt ALPHAN GÜNEŞ DOĞARKEN
 
 
facebook-paylas
Tarih: 01-03-2021 22:08

Diyarbakır’dayken cemaat ve tarikatlar hakkında kulaktan dolma bilgilere sahiptim. Ne İslam tarikat ve cemaatleri ne de diğer semavi dinlerdeki cemaat-tarikatların alan etkileri, siyasi ve ekonomik güçleri hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildim.

Ankara’yla tanıştıktan sonra çok farklı cemaatlerin devlet içindeki ağırlık ve nüfuzlarını gördüm. Max Weber ve birkaç yabancı kaynağı okurken de diğer semavi dinlerin de tarikatlarını öğrendim. Tüm tarikatların temaları, dinsel ritüelleri ve dini yayma iddiaları olsa da aslında siyasi ve ekonomik açıdan güçlenmek için aynı amaçla bir araya gelen insan topluluğundan oluştuğunu söylemek yanlış olmasa gerek.

Her ne kadar kapitalizmi reddetseler de en büyük kapitalizmin cemaat ve tarikatlarda olduğunu, dünyadaki tüm iktidarlar üzerinde etkili olduklarını ve çoğu devletlerde iktidarı ele geçirdiklerini de gördüm.

Tüm dinlerin ve ideolojilerin temeli vicdandır. Zira sadece vicdanına göre yaşayan kişi kendisini yeniden doğmuş olarak kabul edebilir. Allah’a en yakın kişi de, vicdanını kullanabilendir. Çünkü kullanılmayan vicdan kirlenmeye mahkumdur.

Mezhep ve tarikatın Türkçe karşılığı: “Lutheran-Lüteryen- Quajers-Kuveykırlar- Calvnisim- Kalvinizim”dir.

En iyi Bibliyografya Henry Martyn Dexter’in; “Congregationalism of the Last Three Hundred Years- ( Son Üç Yüz yılda Cemaatçilik)” Kilise ve cemaat organizasyonunu sorgulayan belki de başlıca eseridir.

Dowden, “Puritan and Anglican (Püriten ve Anglikan)” adlı eserinde “Tanrı’yla en derin bütünleşme kurumlarda, şirketlerde veya kiliselerde değil, ıssız bir kalbin gizemlerinde bulunur” diyerek yüksek sesle itirazını dile getirir.

Katolik ve diğer dinlerde de tarikat ve cemaatler vardır. Katolik Kilisesine göre; “Kafirleri cezalandıran ama günahkârlara karşı hoşgörülü olan” bir anlayışı benimser.

Katolik cemaatinin öğretisi: “Bir Katolik daha sakin, çok daha az mal-mülk hırsına sahiptir. Onur ve zenginlik kazanma ihtimaline rağmen, risk ve heyecan dolu bir yaşantı yerine, az bir gelirle de olsa, olası en korunaklı yaşamı tercih eder. Ya güzel yemekler yersin ya da güzel uyku çekersin” der.

Gothein; Kalvinizmin yani tarikatçılığın kapitalist ekonominin mucidi olduğunu iddia ederek, Kalvinist diasporayı, “kapitalist ekonominin anası olarak isimlendirmiştir.”

Kapitalizmin gelişiminde Kalvinizm ve Protestan mezhepleri de önemli rol oynamıştır. Katoliklik, esas rakibini Kalvinizmi görmektedir.

Kalvinizmin bir deyimi: “Borcunu zamanında ödeyen kişi, başka birinin cüzdanına sahiptir.”

Kalvinizm daha çok orta sınıf kapitalist girişimcinin güçlü, dürüst ve aktif zihniyle yakın bir bağa sahip olduğunu iddia etse de Kürnberg; “Onlar sığırı sıkıp mum yağı, insanı sıkıp para çıkartırlar.” Bu söz bizim söz de Müslümanlar için biçilmiş bir kaftandır.

Kuralların ihlali aptallık değil, yükümlülüklerin unutulması anlamına gelmektedir, diyen Kalnvinizm İncil’den alıntı yaparak: “İşinden özenli o adamı görüyor musun? İşte kralların karşısına çıkan odur.” Yine İncil’den; “Tanrı lütfun karşılığını komşusunu

severek vermeye çalışacaktır” diyerek komşuluğa önem vermektedir. Çalışmayla ilgili bir başka örnek de Pavlu’dur. Aquinsa Pavlu; “Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin” der.

Fuggerlere ilişkin olarak Luther; “Bir insan ömrü içinde bu kadar büyük krallara yakışır bir zenginliğin elde edilmesi ne ahlaken ne de dinen doğru olabilir.”

Eski Ahit; “Herkes hayatını idame ettirmeli. Kâr peşinde koşmayı dinsizlere bırakmalı.” Ve “Açgözlülük, imkânsızlığın zaferidir” der.

Özetle İngiltere, Hollanda, Almanya ve Amerika gibi batılı ülkelerde kapitalizmin esin kaynağı Hıristiyanlık ve tarikatlar olmuştur.

İslam dinindeki tarikat ve cemaatler de kapitalizmden etkilenmekle kalmamış, adeta kapitalizmin en şedit temsilcileri olmuşlardır. Kapitalizmin, sömürünün, yağmanın ve her türlü talanın üstünü dini referanslarla süslemişlerdir. Yani dini bir amaç değil bir araç görmüşlerdir.

Hz. Ali (r.a); “Bir yoksul aç ise, bunun nedeni, zenginin zevk ve sefa içinde yaşamasıdır. Nerede bir bolluk görsem, onun yanı başında mutlaka çiğnenmiş bir hak görmüşümdür” der.

Bunun en açık örneği de güya dindar Ak Parti’nin yarattığı haksız zenginlikle beraber, yolsuzluk, rüşvet ve Kur’an aykırı her türlü eylemin adeta meşrulaştırmasıdır. Hatta rüşveti bile kocaman (!) ilahiyatçıların (Hayrettin Karaman gibi) eliyle meşrulaştırma yoluna gidilmiştir.

Dario Bötancourt- Maria Garcia: “Kapitalizm yasal mafya, mafya da yasal olmayan kapitalizmdir.” Bu mafyavari yöntemle ne yazık ki, ülkenin tüm kaynakları talan edilmektedir.

Bailey; “Haksızlıkla mal edinmiş zengin bir kişinin kolay kolay kurtuluşa ulaşamayacağını” söyler.

İktidarlar ahlakını tarikatlardan, cemaatler de ruhunu kapitalizmden aldığı sürece insanlığın gelişimi ve evrensel adaletin yerleşmesi mümkün değildir. Kur’an ahlakı, Resulüllah’ın (a.s) sünneti rehber edilmedikçe, Hz. Ömer’in (r.a) adaleti meşale olarak kullanılmadıkça Müslümanlar asla huzura kavuşamazlar.

Kapitalizmde zengin olmanın iki yolu vardır. Bir şey üretirsin üretilen değerin en büyük bölümüne el koyarsın, buna artı değer sömürüsü de denir. Ya da günümüzün en rahat ve revaçta olan çalmayı denersin. Çalarsın, mafyatik yöntemlerle yaratılmış zenginliğe el koyarsın. Çalmak suç değil, çalana çaldığını söylemek suçtur. Çalmanın cenneti, çaldığını söyleyenin cehennemi olan bir ülke olduk.

Bütçe, hazine, doğal kaynaklarımız utanmazca talan ve yağma ediliyor. Yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluklar ve yalanlar gırla gidiyor. Yaşamım boyunca böyle rezil ve kepaze bir medya, yalan makinesine dönüşen tetikçi gazeteci kılıklı mahlukatları da görmedim. Ülkenin bütün kurumları adeta cemaatler/tarikatlar tarafından ele geçirilmiş, cemaatçi/tarikatçı olmayan nefes bile alamaz duruma gelmiştir.



Bu yazı 2633 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI