Bugun...
Mülkiye Baş Müfettişi Mahmut Esen’den Can Yakan Adaletsizliğin Adalet Analizi!


Cüneyt ALPHAN GÜNEŞ DOĞARKEN
 
 
facebook-paylas
Tarih: 14-04-2021 01:20

Yazdığı her analizi ülkede gündem olan, yıllarca Mülkiye Baş Müfettişliği, Vali Yardımcılığı gibi görevlerde bulunan ve şu anda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Başdanışmanlığını yapan Mahmut Esen’in kaleme aldığı, ülkenin “adalet”, “adalet personeli”, “adalet” ve “yargı” durumunu özetleyen son derece önemli analizini sizlerle paylaşmak istedim.

Hiç yorum katmadan direk Esen’in analizini aktaracağım.

 

TOPLU HAKİM/SAVCI ALIMLARI VE YARGIDA KIDEMSİZLİK SORUNU

Özeti: 2005 yılında 9.084 olan hakim/savcı sayısının 2019 yılı sonunda % 127 artış oranı ile 20.629 ulaşmış olmasına, kısa süre içinde yapılmış bu tür toplu alımların meslek mensuplarının yarısından fazlasının dört yıldan daha az kıdeme sahip olması şeklinde devasa bir kıdemsizlik ( belli süre çalışmamış olma/deneyimsiz olma) sorununa yol açtığına dikkat çekilmekte; yargı hizmetlerindeki kaliteyi etkileyen bu sorunun hafifletilmesi için hakim/savcı yardımcılığı kurulması ve hizmet içi eğitime ağırlık verilmesi vb. önlemlerin hızla alınması gerektiğine vurgu yapılmaktadır.

 

I-GİRİŞ

Türkiye’de yargı organının büyük/yerleşik sorunları vardır. Üstelik bu sorunların gün geçtikçe azalmadığı ve aksine artığı görülmektedir.

Öncelikle ülkemizde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı henüz sağlanamamıştır.

Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasında dahi sorunlar yaşanabilmektedir.

Halkımızda yargıya duyulan güven duygusu çok azalmıştır.

Kamuoyu araştırma şirketince yapılmış bir araştırmadaki "Yargıya güveniyor musunuz?" sorusuna ankete katılan yurttaşlarımızdan yüzde 68’ i “güvenmiyorum”, yüzde 20,3 ü “kısmen güveniyorum” yalnızca yüzde 11,7 si ise “güveniyorum” şeklinde cevaplar vermiştir. (https://www.ensonhaber.com/gundem/orcnin-yargiya-guven-anketi)

Bu tür/benzer sonuçları TÜİK verilerinde de görmek olanaklıdır.

Yargıda güven sorunu olduğu yetkili makamlar tarafından da kabul edilmektedir.

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının gerçekleştirilmesi konusu Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) belli başlı amaç ve hedefleri arasındadır.

Belirtilen nedenlerle bu durumun hızla düzelmesi ve kaybedilmiş güven duygusunun yeniden kazanılması gerekmektedir.

Bu bağlamda yargının iç ve dış bağımsızlığı sağlanmalıdır. Yargı, yasama ve yürütmenin işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığını denetleyebilmek ve gerektiğinde onları frenleyebilecek hale getirilmelidir.

Hakimler, karar verirken herhangi bir gücün etkisi/baskısı altında kalmamalı ve özgürce karar verebilmelidir.

Yargı bağımsızlığının sağlanmasında yargıda kalite/hizmette verimlilik sonunun göz ardı edilmemesi, birlikte ele alınmasında yarar vardır. Yargıda kalitenin yakalanmasında hakimlerin mesleki profesyonelliği ve mesleki etik kurallara bağlılıkları önemlidir. (https://www.anayasa.gov.tr/files/pdf/anayasa_yargisi/ibrahim_sahbaz.pdf)

Hakimlerin profesyonelliklerinde ehliyet/ liyakat niteliklerinin yanı sıra kıdem (belli süre çalışmış olmak/deneyim sahibi olmak) unsuru da özel önem arz etmektedir.

Yargıç kolay yetişmemektedir.

Bu yüzden yazımızda, kariyer mesleği olan hakim/savcılığa kısa sürelerle toplu alım (kaynakta hata ) yapılması sonucu ortaya çıkan ve uzun yıllar yargıyı uğraştıracak olan kıdem sorunu, bu sorunun hafifletilmesi için acilen önlem alınması gerektiği konusu değerlendirilmiştir.

 

II-YARGI ORGANLARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER

 

Mahkeme ve Hâkim Sayıları

Adli ve idari yargı alanında görev yapmak üzere kurulu mahkemelerin tümü faal değildir.

2019 yılı sonu itibarıyla:

Adli yargı alanında; 15 bölge adliye mahkemesi ( BAM), bu mahkemelerdeki 177 ceza dairesi ve 189 hukuk dairesi ile ilk kademede 6.304 mahkeme faal bulunmaktadır.

İdari yargı alanında ise; 7 bölge idare mahkemesi (BİM), bu mahkemeler nezdinde 68 idare/vergi mahkemeleri ile BİM bağlı 194 idare/vergi mahkemesi faal durumdadır.

 

31.12.2019 itibarıyla ülkemizde görevli hakim/savcıların toplam sayısı 20.629’dur. Hakim ve savcılarımızın 18.281’ i ilk derece bölge mahkemelerinde; 2.348’ i ise Adalet Bakanlığı, yüksek yargı organları ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) bünyelerinde görev yapmaktadır.

Görevlilerin 14.064’ü ( % 68) hakim, 6.565’ i ( % 32) savcı kadrosunda bulunmaktadır.

Hakim ve savcıların %64’i erkek, %35’9 kadındır.

Hakimlerde % 45, 9 olan kadınların oranı savcılarda %14,4 düşmektedir.

 

2000 yılında ülkemizdeki görevli hakim/savcı sayısı toplamı 9.004’tür. Bu sayı 2005 yılında 9.084, 2010 yılında 11.659, 2015 yılında 14.729, 2019 yılında ise 20.629’a ulaşmıştır.

Hakim/savcı sayılarında 2000-2005 yılları arasında bir artış olmamıştır.

Ancak 2005-2019 yıllarını kapsayan 14 yıllık dönem içinde görevli toplam hakim/savcı sayılarında %127 oranında artış olmuştur. Yıllık ortalama artış oranı % 9’ un üzerindedir. Yeni oluşturulmuş kurumlarda görülebilecek bu oranın çok yüksek olduğu açıktır.

Üstelik hakim/savcı adayı kadrolarına yapılan atamalardan bu artış eğilimin bir süre daha devam edeceği anlaşılmaktadır. Nitekim 2019 yılında hakim/savcı adayı kadrolarına da toplam 2.815 adayın ataması yapılmıştır. ( https://www.adalet.gov.tr/faaliyet-raporlari )

 

Yeni Hakim/Savcı Atamaları

2013-2019 yılları arasında mesleğe kabulleri yapılan hakim/savcı sayıları; toplam hakim/savcı sayıları ile açıktan ( ilk kez) atananların toplam sayı içindeki yüzdelerini gösterir Tablo aşağıya çıkarılmıştır.

 

Tablo: 2013-2019 Yıllarında Adli/İdari Yargıda Hakim ve Savcılığa Kabul Edilen Adaylar; Toplam Hakim/Savcı Sayıları ve Yeni Alınanların Toplam Sayı İçindeki Payı

S.No YILLAR Yıl İçinde Mesleğe Kabul Edilen Hakim/Savcı Adayları Sayısı Yıl Sonu Toplam Hakim ve Savcı Sayıları Yeni Alınanların Toplama Oranı (%) Hakim/Savcı Adayları Avukatlıktan Gelenler Toplam

1- 2013 1.337 - 1.337 13.603 10

2- 2014 843 710 1.553 14.810 10

3- 2015 66 - 66 14.729 -

4- 2016 3.786 826 4.612 15.945 29

5- 2017 705 36 741 16.101 5

6- 2018 2.102 1.667 3.769 19.427 19

7- 2019 1.463 15 1.478 20.629 7

TOPLAM 10.302 3.254 13.556 20.629 66

Not: HSK 2019 Yılı Faaliyet Raporu Verilerine Dayanılarak Düzenlemiştir. ( https://www.hsk.gov.tr/FaaliyetRaporu.aspx)

 

Tablo incelenmesinde de anlaşılacağı üzere 2013-2019 döneminde 13.556 hakim/savcı atanmıştır. Mesleğe kabul edilen/yeni atananlardan 3.254’ü avukatlıktan gelmiştir. Yeni alınan hakim/savcıların 1/4 ünün avukatlıktan geldiği görülmektedir.

Hakim/savcılığa atananların sayısı, uluslararası standartları yakalayabilmek için Adalet Bakanlığınca anılan yıllar için kabul edilmiş (yüzde 5-7 arasında değişen) hakim/savcı sayısındaki artış oranlarının/ performans hedeflerinin bile çok üzerinde gerçekleşmiştir. (https://www.adalet.gov.tr/faaliyet-raporlari)

2013-2019 döneminde yapılmış hakim/savcı atamalarının büyük bölümü, 2016-2019 yıllarının kapsayan 4 yıllık dönemde gerçekleştirilmiştir. Sözü edilen 4 yıllık dönem içinde toplam 10.600 hakim/savcı adayı mesleğe kabul edilmiştir.

Bu rakam, 2019 yılı sonu itibarıyla görevli toplam 20.629 hakim/savcı sayısının yarısından fazladır.

2019 sonu itibarıyla iki görevliden birinin 2016-2019 yılları arasında atamasının yapıldığı dolaysıyla meslekteki kıdemlerinin 4 yılın altında kaldığı anlaşılmaktadır.

(HSK faaliyet raporlarında hakim/savcıların kıdem durumlarını gösterir veriler yer verilmemektedir.)

 

Görevlerine Son Verilenler ve Yeni Faaliyete Geçen Mahkemeler

Hızlı/yoğun personel alımlarında 15 Temmuz Darbe Girişimi sonucu çok sayıda hakim/savcının görevine son verilmiş olmasının etkisi olduğuna kuşku bulunmamaktadır.

15.07.2016 tarihinden itibaren FETÖ/PDY Terör Örgütü Soruşturması kapsamında 3.932 hâkim ve savcı hakkında meslekten çıkarma kararı verilmiştir. (https://www.adalet.gov.tr/faaliyet-raporlari)

Görevlerine son verilenlerin Mayıs 2016 yılında istihdam edilenlere oranı % 25 civarındadır.

Diğer yandan 2006 yılında 4.673 olan faal mahkemelerin sayısında % 40 oranında artış olmuştur.

Bununla birlikte son yıllardaki toplu alımların sadece görevlerine son verilenlerden doğan personel açığın kapatılması veya yeni faaliyete geçirilmiş mahkemelerdeki personel ihtiyacını karşılamaya ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır.

Zira görevlerine son verilenlerden ve yeni faaliyete geçen mahkemelerden kaynaklanan personel ihtiyacının üzerinde alımlar yapılmıştır.

Örneğin: Bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçtikleri için Yargıtay iş yükünün azalacağı ve Yargıtay’ın içtihat mahkemesi haline geleceği/gelmesi gereken bir dönemde bile Yargıtay’da üye sayısı ( %55 oranında) 137 kişi artırılmış ve toplam üye sayısı 387’ye yükseltilmiştir.

Mesleğin özelikleri de yeterince dikkate alınmadan, kısa aralıklarla, meslek okullarından mezun öğretmen/polis atamalarına benzer şekilde ve bir yıllık dönem içinde bile sayıları 4.500 geçen yoğun mesleğe kabuller olmuştur.

Bu tarz alımlarının halen sürdüğü görülmektedir.

Bu durumun yargıda uzun yıllar devam edecek, yargı organının başını ağrıtacak sorunlara yol açacağı açıktır.

 

Toplu Alımlar ve Yargıda Kıdem Sorunu

Yargı bağımsızlığının ve yargıda kalite/hizmette verimlilik sağlanmasında hakimlerin ehliyet ve liyakat niteliklerinin yanı sıra kıdem unsuru da önemlidir.

Kişinin mesleğinin tüm gereklerini yerine getirebilmesi/ başarılı olabilmesi, bu bağlamda profesyonelce hareket edebilmesi için o işte belli süre çalışmış ve deneyim sahibi olması gerekmektedir.

Bir başka ifadeyle pratisyen hekimlerden beyin ameliyatını yapmalarını beklememek gerekir.

Bu bakımdan yapılacak toplu alımların; meslek mensupları arasında olması gereken kıdem farkını ortadan kaldıracağı, personelin daha iyi yetişmesini engelleyeceği, kıdemlilerin deneyimlerinden yararlanma olanaklarının azaltacağı, aynı kıdemde olan personelin (il/ilçe seçim kurulu başkanlıkları, Ağır C. Mah. Başkanlığı/ C. Başsavcılığı veya büyükşehirlere atanmaları vb.) görevlendirmelerde güçlüklerle karşılaşılacağı, bu suretle meslek mensupları arasındaki çalışma barışının olumsuz etkileneceği göz ardı edilmemelidir.

Bu yüzden öncelikle personel alımlarında/kaynakta hata yapılmamalıdır. Bu amaçla kısa aralıklarla (acil ihtiyaçların üzerinde) toplu personel alımlarından özellikle kaçınılması gerekmektedir.

Personel alımı için belirli aralıklarla ( her yıl/iki yılda bir) yapılacak sınavlarla hukuk fakültelerinin en iyi mezunlarının (taze kan) mesleğe kazandırılması sağlanmalıdır.

Diğer yandan toplu alımların personel istihdam politikasına aykırılık oluşturduğu, (personelin askere alınması/doğum iznine ayrılması/sağlık/emeklilik vb.) durumlardaki hizmet aksamalarının yol açacağının unutulmaması gerekmektedir.

Örneğin 2019 yılında görev yapan erkek hakim/savcıların %13’ü olan 1740 kişi askerlik nedeniyle görevinden ayrılmıştır.

 

III-SONUÇ

2005 yılında 9.084 olan hakim/savcı sayısı; 2019 yılı sonunda, % 127 artış oranı ile 20.629’a ulaşmıştır. Kısa süre içinde yapılmış bu tür toplu alımlar sonucu, meslek mensuplarının yarısından fazlasının, dört yıldan daha az kıdeme sahip olması şeklinde devasa bir kıdemsizlik sorununa yol açılmıştır.

Bu durumun yargı hizmetlerindeki kaliteyi etkileyeceği açıktır.

Bu sorunun hafifletilmesi için hakim/savcı yardımcılığı kurulması ve hizmet içi eğitime ağırlık verilmesi vb. önlemlerin hızla alınması gerekmektedir.



Bu yazı 1110 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI