Bugun...
Türkler ve Kürtler Aynı Genden Geliyor


Cüneyt ALPHAN GÜNEŞ DOĞARKEN
 
 
facebook-paylas
Tarih: 17-12-2020 20:36

Biliyorum, bu başlığı gören Türk ve Kürt milliyetçileri, sinirleri tavan yapıp bana kızacaklardır, “hadi oradan” da diyeceklerdir. Ama hani bir skeç vardı, “ben bilmem, eşim bilir” diye. Ben de, “ben bilmem, bilim bilir” diyorum.

“İnsanın En Güzel Tarihi” adlı kitabı dört tane bilim adamı beraber yazar. Andre Langaney/ Jean Clottes/ Jean Guilaine/ Dominique Simonnet’tir. Sizden istediğim sabırla ve önyargısız olarak makaleyi sonuna kadar okuyup ve öyle karar vermenizdir.

Dinin iman alanına girdiğini, bilimin ise olgulara dayandığını, birlik içinde çeşitlilik, insan türünü nitelendiren olay olduğunu, medeni insan elbiselerimizin altında ilk zamanların karanlıklarından gelen kurumuş bir deri saklandığını, hâlâ tarihöncesinde yaşadığımızı söyleyen yazarlar, değişmesini bilmenin de bize bağlı olduğunu söylerler.

Bilim adamları, insanın ortaya çıkışı 3 milyon yıl öncesine dayandığını, doğrudan soyundan geldiğimiz Homo Sapiens’lerin tarihi yüz bin yıl olduğunu, insan soyunun binlerce kavim halinde çeşitlendiğini, hayvanlarda olduğu gibi biyoloji tarafından belirlenmeyip öğrenilen normlara uyulduğunu belirtiyorlar.

Köken tarihimizin bundan 7 milyon yıl önce doğduğumuz topraklarda başladığını, bu toprakların Doğu Afrika, Rift Vadisi olduğunu, Homo Sapiens türünden Neandertal adamına ait bir “mitokondriyal” DNA parçası, yani hücre çekirdeğinin dışında kalan bir DNA parçası elde edildiğini ve insanlık olarak hâlâ eski genleri muhafaza ettiğimizi belirtiyorlar.

Gece yarısı, sokak fenerinin altında anahtarını kaybeden adamın hikâyesini örnek veren bilim adamları; “Anahtarlarının buraya düştüğünden emin misin?” diye adama sorarlar. “Hayır diye cevap verir adam, ama yalnız burada ışık var” der.

Atalarımızın geldiği yer: Afrika Turkana gölü/ Filistin ve Fas

Bilimde, geçerliliklerini muhafaza ettikleri sürece, en basit varsayımlar en iyileri olduğunu, yüz bin yıldır ölülerin mezara gömüldüğünü, iskeletlerinin fosilleşme ve muhafaza şartlarının iyi olduğunu belirtiyorlar. Tüm tür topluluk sayısı 30 bin olduğunu ve dünyaya dağıldığını, insanın 3 milyon yıldır var olduğunu, 2 milyon 990 bin yıl süresince de avcı-toplayıcı olarak yaşadığını ifade ediyorlar.

Irkların incelenmesinde, tarihi önyargılar dizisi olduğunu, bundan bilimin de nasibini aldığını, bugün binlerce farklı genetik sistem bilindiğini, ama Beyazların genleri ya da Siyahların genleri diye bir şey mevcut olmadığını da söylüyorlar.

Beyazların hepsinde ya da siyahların hepsinde bulunup da diğerlerinde bulunmayan bir genin bilinmediğini, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bilim adamları gen repertuarının her yerde, tüm topluluklarda aynı olduğunun farkına varıldığını iddia ediyorlar. Buna örnek olarak da:

1784’de Herder, “Ne dört, ne de beş ırk vardır, topluluklar iç içe geçerek tüm zamanlara ve kıtalara yayılan büyük bir topluluk vardır. Geçen otuz bin yılda genler değişmedi. Değişen dış fiziki görünüm, şekiller, renkler ve özellikle kültürler, dinler, diller oldu.”

İnsanlığın kullandığı tüm dillerin tek kökten geldiğini ifade eden bilim adamları, şu tezi öne sürüyorlar.

“Tüm dillerin tek köken dil olduğunu söyleyen Amerikalı Noam Chomsky izinde, dilbilimciler tüm dillerde ortak dil dilbilgisi yapılanmaları olduğunu keşfettiler. Kökeni ne olursa olsun bir insan bebeğinin doğumunda evrensel bir dil yeteneği vardır.”

Yine bilim adamları, bugün on iki ailede toplanan 5000 dilin yerine atalarımızın tek bir anadili olduğu yönünden de birleşiyorlar.

Her ne kadar resmi Türk Siyasal Tarihi, Türklerle Kürtlerin kader birlikteliklerini 1071 Malazgirt Zaferi’ne bağlasalar da, gerçek hiç de öyle değildir. Yine bilim adamlarına göre Türklerle-Kürtlerin kader birlikteliği Milattan Önce iki bin yıl öncesine dayandığını iddia ediyorlar.

Yine bilim adamlarına göre; “İki topluluk genetik olarak birbirine yakın olduğu zaman dillerinde de yakınlık vardır. Genetik dağılımları ne kadar birbirine benzerse, temel sözcük hazineleri de o kadar birbirine benziyor.”

Bugün başta Orta Doğu, AB ülkeleri, ABD ve tüm dünya ülkelerinin hiçbirinde, Türkler ve Kürtler kadar birbirine yakın dilleri, kültürleri, gelenekleri ve iç içe geçen yakınlıkları da yoktur.

Bilim adamları, “insan kökenleri bir tek yerden gelmektedir. Bir tek atalar topluluğu, bir tek anadil vardır” derler.

“İnsan topluluklarını birbirinden ayıran onların görünüşleridir. İnsanoğlullarının içleri, hücrelerinin özü göz alındığında, tüm topluluklar birbirine benzerdir” diyen bilim adamları, bugüne kadar 80 milyar insan öldüğünü de belirtiyorlar.

Bu durumda ülkemizde hiç kimse ben yüzde yüz Türküm veya yüzde yüz Kürdüm diyemez. Çünkü bu kesinlikle bilime aykırı olur ve salt ırkçı duyguların tatmininden öteye geçemez.

Yani hepimiz biriz ve hepimiz akrabayız!

Bilim adamları; “yerin bağırsağına girmek, öte tarafta bir yolculuğa çıkmak demektir. Hayvan oluyor ama insanlığı da saklı kalıyor. Avcılar toplumunda, insan diğer yırtıcı hayvanlar arasında bir yırtıcıdır. Tarihöncesinin avcısı artık çoban olacaktır. İlk olarak tekerlek Mezopotamya’da icat edilmiş ve Avrupa’ya ihraç edilmiştir.”

Ölüler bazen dirilerin iktidarının sürmesine yardımcı olur. Eşitsizliğin hüküm sürdüğü dünyada insanlar önce eşitliği icat etmişler, sonra da kaybetmişler. İnsan kendi yarattığının eseri oldu.

Gelin biz de, ölüler üzerinden iktidarını sürdüren dirilerin, iktidarlarının bizim kanımız, emeğimiz, gözyaşımız, yok edilen barış ve kardeşliğimiz üzerinden sürdürmelerine izin vermeyelim. Kur’an’ın ve bilimin de bütün insanlığın aynı kalıptan çıktığı kabulüne karşı çıkarak, kendi kendimize hayatı zehir ve cehennem etmeyelim.

Çocuklarımıza barış, huzur ve onurlu bir miras bırakalım ki, çocuklarımız da bizden sonra bizi lanetle değil, sevgi ve hürmetle yad etsinler.



Bu yazı 1562 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI