Oysa ne çok söylenecek söz vardı dağarcığımda.Haykırırcasına,yeri göğü inletecek tarzdan.Ne çok çığlık vardı sessiz sedasız köşesinde bekleyen.Ne çok hıçkırık ve gözyaşı günyüzüne çıkmadan kaybolup giden.Birde,onca hissin arasında isyan bayrağını her daim kaldıran,ben bastırdıkça daha güçlü çıkan,adeta yakanın süsüyüm dercesine,yanıbaşımdan biran olsun ayrılmayan kırgınlığım vardı.
Hani en sevdiğin kelimeydi empati.Cümle içinde kullanmaktan çok hoşlanırdın.Hani sabahtan akşama kadar o seminer senin ,o konferarans benim gezerdin etkili iletişimi öğrenmek için.Hani her biriniz değme psikologlara taş çıkaracak kadar psikolog,memleket meselelerine radikal çözüm bulacak kadar sosyoloktu.Evet daha birsürü bişey bişeydin.Onca şey olmanın haklı gruruydu belki yaşadığın.Ama keşke birazda samimi ve riyasız olabilseydin.Kısaca biraz olsun insan olabilseydin demek isterdim.Lakin söyleyemedim.Kırgınlığıma, suskunluğuma tercuman olacak lugatı bir türlü bulamadığımdan koskoca bir neyse diyiverdim sadece.Ve sonra ne yaptım biliyormusun?Devasa , bir okadar da sahte kalabalıklar arsında ,sırdaşım ,canyoldaşım olan biricik yalnızlığıma döndüm ve usulca fısıldadım.Ey yalnızlık iyiki varsın ve benimlesin.
Selam ve Dua ile...