Bugun...
Büyük İstanbul Bağlaşması…


Cüneyt ALPHAN GÜNEŞ DOĞARKEN
 
 
facebook-paylas
Tarih: 18-12-2023 21:27

Elazığ ve Antalya Valiliğinden sonra Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanlığını da yapan E- Vali Güngör Aydın, 24 Haziran 2019 seçimleri döneminde yazdığı “Büyük İstanbul Bağlaşması” adlı manifesto niteliğindeki yazısı aslında sadece İstanbul için değil, Ankara ve tüm Belediyelerimiz için de geçerli bir manifestodur.

Bu manifesto 15 Ağustos 2019 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde kısaltılarak verildiği, amaçlanan maksat hasıl olmadığı için burada ilk defa tam metin olarak yayınlıyorum.

Tam metni benimle paylaşan Sn. Aydın’a da ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

Her ne kadar İstanbul seçimi ve belediyesi için yazılmışsa da bana göre Sn. Güngör Aydın’ın ortaya koyduğu bu model ve çözüm önerileri bir devletin ve iktidarın da yönetim ve idare şekli olmalıdır.

Manifestonun içerik olarak katıldığımız/katılmadığımız yanları olmakla birlikte bir ulus için ulusal bir ufuk niteliğini taşıma ve tartışma zeminini güçlendirecek bir yanı da bulunmaktadır.

 

Sözü uzatmadan sözü Sn. Aydın’a bırakıyorum…

 

“Osmanlının yıkılmasından sonra karanlıklar, parçalanmışlık ve umutsuzluk, bu nedenle yerel bağımsızlık arayış ve yapılanmaları içindeki çoban ateşlerini bir BÜYÜK ANADOLU BAĞLAŞMASI ile bütünleştirerek yaptığı Ulusal Kurtuluş Savaşı ile yedi başlı emperyalizmi yenik düşürüp BÜYÜK TÜRKİYE CUMHURİYETİ ULUS DEVLETİNİ kuran Mustafa Kemal ATATÜRK’ün gerçekleştirdiği bu büyük Devrimden sonra, bugün de yeniden ABD emperyalizminin ve içerdeki işbirlikçi uzantıları dinsel güçlerin ürünü AKP/RTE’ın oluşturduğu Siyasal İslam karşıdevrim despotik dinsel diktatörlüğünü iktidardan uzaklaştırabilmek için Türk Ulusunun, 23 Haziran seçimleri ve sonrasında İstanbul Halkının kimliğinde odaklanan bir büyük bağlaşma ve bütünleşmeye ihtiyacı olduğu açıktır.

 

Bu yeni bütünleşme ve bağlaşmanın adı:

 

“BÜYÜK İSTANBUL BAĞLAŞMASI”dır.

 

Bu yeni tarihsel bağlaşma, Cumhuriyet Güçleri ile dinsel güçler, özgür ve eşit bireylere/her kökenden yurttaşlara/Türk Ulusal Kimliğine dayalı bağımsız, laik ve çağdaş Büyük Türk Ulus Devleti ile ümmete, biaata dayalı Siyasal İslam din devleti, demokrasi ile despotizm arasındaki Büyük Hesaplaşmanın gereği bulunmaktadır.

 

AKP İktidarının yarattığı, bugün yaşanmakta olan ve ülkeyi yönetsel, siyasal ve toplumsal alanlarda devleti, ülkeyi çöküntüye uğratan derin ve ağır bunalım, ana sorun DEVLET/YÖNETİM/SİSTEM KRİZİDİR.

 

Buna paralel ve bu ana krizin türevleri olarak siyaset alanında ÇÜRÜME/TÜKENİŞ, ekonomik alanda YAĞMA/YIKIM/ÇÖKÜŞ, sağlık alanında AYRIMCILIK/İFLAS, eğitim alanında DİNSELLEŞTİRME/ULUSALLIKTAN, AKIL VE BİLİM YOLUNDAN ÇIKIŞ/GAYRİMİLLİLİK krizleri yaşanmaktadır.

Ana sorun/kriz çözülmeden türev sorunlar/krizler çözülemez.

 

Bu nedenlerle;

 

ÖZGÜN ULUSAL, BÜTÜNSEL, SİSTEMATİK VE DEMOKRATİK BİR SİYASET/YÖNETİM FELSEFESİ ÜRETİLMESİ GEREKLİ BULUNMAKTADIR.

 

İMAMOĞLU; İstanbul Belediye seçimlerini kazanabilmenin, bu mega kentin yönetiminde seçenek oluşturabilmenin ve dünya merkezi bu kenti yönetebilmenin gerekleri bulunan, doğru bir SİYASET/YÖNETİM FELSEFESİ üreterek; bu felsefeyi üretmiş ya da iyi özümsemiş, belirli nitelikleri taşıyan DOĞRU, TÜRDEŞ VE TÜMLEŞİK KADROLARLA, İstanbul’un gündemini, sorunlarını, İstanbul halkının ihtiyaçlarını ve önceliklerini doğru belirleyerek halka gitmeli; yalnızca İstanbul için değil tüm ülke için de yaşamsal, yakın geleceği ve demokrasi savaşımının seyrini belirleyici 23 Haziran seçiminden sonra, bütün bunları gerçekleştirmiş olarak, doğru, üretken bir Belediye Yönetimi hazırlığını ve uygulamasını sağlayacak bir YENİDEN YAPILANMA, İstanbul’un temel sorunlarına çözümler içeren doğru BİR SİYASİ PROJE VE YENİ BİR VİZYONLA İSTANBUL HALKININ önüne çıkmalıdır.

 

SİYASET /YÖNETİM FELSEFESİ

 

GENEL İLKELER VE GENEL HEDEFLER

 

Demokratik

 

§ Kemalist Cumhuriyet Devriminin tam bağımsızlık, ulusal egemenlik, aydınlanma, çağdaşlaşma, laikleşme, uluslaşma, ulus devlet, çağın yönetim felsefesi demokrasiye ulaşmayı hedefleyen çizgisini sapmasız savunma ve uygulamaya kararlı olma

§ Demokrasinin çoğulculuk, özgürlükçülük, katılımcılık yanında günümüzdeki insan haklarına dayalılık ve insan merkezlilik

gelişmişlik düzeyini hedefleme ve Belediye Yönetiminde kalıcı biçimde yerleştirmeye çalışma

§ Batının emperyalist kimliğine karşı savaşım verirken Batı halklarının ürettiği Hümanist Batı Uygarlığını ve bu çağcıl uygarlığa eklemlenmeyi savunma, hedefleme

§ Belediye Yönetimini, Cumhuriyet, demokrasi, insan hakları, laiklik ve hukukun üstünlüğünün evrensel, ulusal gereklerine, ilkelerine dayalı, insan onurunu, insan yaşamını, insan vicdanını her şeyin önüne geçirecek,

 

§ bu çağcıl gerekleri ve ilkeleri yürürlüğe taşıyabilecek; kamu hizmetinin gerekli kıldığı bilinç, inanç ve güvenilirlikle halkın ihtiyaç ve istemlerini eşitlik, ayırımsızlık ve adalet içinde, etkin ve hızlı biçimde karşılayabilecek bir yapılanmaya, özetle liyakat ve başarıya dayalı bir KADROLAŞMAYA, demokratik ve insan merkezli çağcıl bir FELSEFEYE kavuşturma;

 

§ böylece AKP’nin ilkel/arkaik dinsel despotik felsefesini yenik düşürme

§ Belediyenin Yönetiminde, açıklık ve şeffaflığı, “halk artık yönetimin dışında tutulamaz” kuralı uyarınca İstanbul Halkının, emeği ile geçinen ekonomik yönden güçsüz geniş yığınların, karar süreçlerine her aşamada katılımını, hesap vermeye/sormaya açıklığı sağlama, yönetimin denetiminde güçlendirilmelerini, ağırlıklarının artırılmasını savunma

§ Belediyenin Yönetiminde laikliği ödünsüz savunma ve sapmasız uygulamaya kararlı olma

§ Mega kent İstanbul’un bir dünya merkez kenti olmasının yanında tarih, doğa, turizm ve kültür olağanüstü evrensel zenginliklerini, genel görünümünü, denizini, kıyılarını büyük bir özenle ödünsüz sapmasız savunma ve koruma…

 

Ekonomik

· İstanbul Belediyesinin ve gelirlerinin yönetiminde, bilim, kural ve yasa dışı, disiplin ve denetimden yoksun, oy avcılığına, kayırıcılığa, besledikleri ve beslendikleri dinsel cemaat, vakıf ve yandaş örgütleri korumaya/beslemeye dayalı her türlü plansız, keyfi, partizan, yanlış, sapkın, yolsuz, sahte ve kayık bulunan, savurganlık, yolsuzluk bataklığına dönüşmüş uygulamalara son verme; bu alanda geçmiş sapkın uygulamaları soruşturma ve kamuoyuna açıklama.

 

· İstanbul Belediyesinin gelirlerini, yalnızca İstanbul Halkının yararı ve ihtiyaçları, Belediye yönetim/kamu hizmetlerinin, İstanbul’un ve ülkenin üstün çıkarlarının gerekleri, İstanbul’un dünya merkezi bir tarih, doğa, kültür, turizm ve kongreler mega kenti olmasının gerekleri, ekonomik yönden güçsüz, yardıma muhtaç olanların ihtiyaçları ve sosyal devlet olmanın gerekleri çerçevesinde ve doğrultusunda harcama/kullanma; gelirlerin bu gerekler dışında kullanılmasına asla izin vermeme

 

§ Belediyenin yönetiminde İstanbul Halkının, ekonomik yönden güçsüz büyük çoğunluğunun savunucusu olma ve korunup kollanmalarını sağlama; ağırlığı emeği ile geçinenlerin yanında koymaya inançlı ve kararlı olma

 

§ İstanbul Halkının, ekonomik yönden güçsüz geniş kesimlerin, emeği ile geçinenlerin Belediyenin Yönetiminde güçlendirilmelerini, ağırlıklarının arttırılmasını savunma; bunun kanal ve düzeneklerini oluşturma.

 

§ İstanbul’un, ülke nüfusunun beşte birini oluşturmasına karşın, Türkiye ekonomisinin ihracat ve ithalatının, vergi tahakkuk, tahsilatının kabaca yarısına yakınını, GSYH’nın üçte birini oluşturmakla EKONOMİNİN LOKOMOTİFİ/KALBİ olduğu dikkate alınarak, Belediyenin ve gelirlerinin yönetiminde her türlü yanlışa, rant, sapma ve sömürüye izin vermeyen, gelirleri ve kaynakları verimli, adil kullanacak, yönetim biliminin ve kamu hizmetinin gereklerini, yönetimin çökmüşlük, çürümüşlük, kirlenme, çeteleşme, tükenme, tıkanma, güvenilirlik kaybı ve itibarsızlıktan çıkarılması gereğini, halkın istemlerini, beklentilerini, gereksinmelerini, yönetimde ve her alanda konsensüs/uzlaşma ihtiyacının varlığını göz önünde bulunduracak demokratik bütünsel dizgesel planlı bir YÖNETİM FELSEFESİ üretmeyi, bu felsefeyi özümseyip kritik yol yöntemi(CPM) ile planlayıp yürürlüğe koyabilecek TÜRDEŞ VE TÜMLEŞİK KADROLAR oluşturmayı sağlama; İstanbul’da insanca huzur içinde yaşamayı güvence altına alan, adaletsizliğe ayırımcılığa yol vermeyen, yerel boyutta işsizlik ve yoksulluğu, gelir dağılımında adaletsizliği azaltmayı hedefleyen, ekonomik yönden güçsüz çoğunlukları koruyup kollayan bir SOSYAL DEVLET anlayışına ulaşmayı savunma ve hedefleme.

 

İLK HEDEFLER

 

DEMOKRATİK, FELSEFEL, YÖNETSEL VE HUKUKSAL:

 

1. Belediye yönetiminin devralındığı günden başlatılmak üzere, temeline demokrasinin, odağına insanın/yurttaşın yerleştirileceği YÖNETİM FELSEFESİ uyarınca ilk yapılacaklarla görev süresi boyunca yapılacakları içerecek biçimde haftalık, aylık, 3 aylık ve yıllık programları kritik yol yöntemine (CPM) göre kapsayan bir YÖNETİM PLANLAMASI yapılması; felsefenin ve planlamanın yönetimin bütün kurum, organ, birim ve alanlarında, tüm süreçlerinde ve işleyişlerinde egemen kılınması

2. BELEDİYENİN YÖNETİMİNDE İSTANBUL HALKININ VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN EGEMENLİĞİNİ SAĞLAMA.

3. Belediye yönetiminde, tüm kamusal/yönetsel alanların demokrasi ve hukuk dışı güçler bloğunun egemenliğinden arındırılarak demokratikleştirilmesi, liyakat ve başarıya dayalı kılınması

4. BELEDİYE YÖNETİMİNDE DEMOKRASİNİN TÜM GEREKLERİ İLE İŞLERLİĞE KAVUŞTURULMASI, YERLEŞTİRİLMESİ VE GENİŞLETİLMESİ.

5. İNSAN MERKEZLİ, ULUSAL, YEREL VE DEMOKRATİK YENİ BİR YÖNETİM FELSEFESİ ÜRETİLMESİ,

6. Belediye Yönetiminde üretilen yeni felsefe doğrultusunda yeni bir yapının, gerekli düzenlemelerin, yapılanmanın ve yürütmenin gerçekleştirilmesi.

7. Belediye Yönetiminde laikliğin/laikleşmenin tüm gereklerinin eksiksiz, ödünsüz ve sapmasız uygulanması,

8. Belediye yönetiminde insan haklarının gerçekleştirilmesi, korunması ve güvence altına alınması; insan olmaktan kaynaklanan bu haklara saygının ve duyarlığın yerleştirilmesi..

9. Belediye Yönetiminin, çağdışı kalmış otoriter ve parti devleti merkezli felsefesi nedeniyle, içine düşürüldüğü çürümüşlük, çeteleşme, kirlilik ve sapmalardan, etkisizlikten, itibarsızlıktan çıkarılarak, militan yandaşlardan ve yandaş bankamatik görevlilerinden arındırılarak insan haklarına dayalı ve insan merkezli çağcıl bir felsefeye kavuşturulması; çağdaş, demokratik, etkili, dürüst, güvenilir ve saygın hale getirilmesi.

10. Belediye Yönetiminin tüm alan ve süreçlerinde, her türlü keyfilik, kayırma, ayırımların önlenmesi; hak ve özgürlüklerden, belediye hizmetlerinin yürütümünden, olanaklarının dağıtımından herkesin ve her yörenin tam, eşit, dengeli ve ayırımsız yararlandırılması.

11, Yönetim ve yürütmenin tüm alan ve süreçlerinde, demokratik katılımın, açıklığın, halk denetiminin sağlanması ve kanallarının açılıp oluşturulması

12. Halkın/İstanbul Halkının doğru bilgi ve habere ulaşma, demokratik, yönetsel, yargısal ve ekonomik hesap sorma ve sorgulama haklarının önündeki tüm engellerin kaldırılması, bu hakların gereklerinin tam olarak ve kanallarının açılarak yerine getirilmesi

13. Tarih hazinesi, doğa incisi, dünyanın en değerli denizine ve kıyılarına sahip, bu nedenle yapılaşması, tüm alanlarının ve özellikle de kıyılarının korunması büyük özen ve titizlik gerektiren dünya tarih, doğa ve turizm merkez mega kenti İstanbul’da, olası bir deprem de dikkate alınarak yapılaşma, imar, meydanlar, tarihsel eserler, mekanlar, yeşil alanlar ve kıyıların, hiçbir kaçak, ruhsat dışı yapılara ve kirliliğe meydan verilmeyecek biçimde sıkı denetim altına alınarak sürekli korunması, kaçak yapılaşmaların anında yıkılması, güzel İstanbul’un siluet ve görünümünün bozulmasına asla meydan verilmemesi

14. Belediyenin ilk hedefleri, ilk yapılacaklar arasında, Yeni Belediye Yönetiminin, felsefesini, bu çizgideki plan ve programlarını uygulayabilmek, genel bir başarı ortaya koyarak halk desteğini sağlayabilmek için 25 yıllık Belediyenin ve bugün arkasındaki 17 yıldır ülkeyi yönetmekte olan AKP iktidarının felsefesini yenik düşürmenin öncelikli bir gereği olarak;

· Despotik dinsel AKP diktatörlük tek adam iktidarının, ortaklık, felsefe birliği içinde olup gelirlerken, her ikisinin de ürünü oldukları ABD emperyalizmi tarafından taht, rant ve tarikat kavgası içine sokularak birinin diğerinin üzerine gönderilmesi yolundan FETÖ eliyle gerçekleştirilen ABD emperyalizmi plan ve destekli, oluşumu çok karanlık 15 Temmuz darbesini fırsat bilerek, Türk Halkının dünyasında yalnızca kara bir gün olarak yer alacak bu tarihi, ülkede bir sistem/düzen değişikliğinin ütopik başlangıcı yaparak belediye otobüs, metro araçlarına, yol, köprü ve meydanlara yazılan “15 Temmuz Milli İrade” ad ve ibarelerinin hemen kaldırılması

· Bu felsefe ve ulusal kimlik sapkınlığı yazıların yazıldığı yerlere ivedilikle Türkiye Cumhuriyeti Ulus Devletinin Kuruluşunun ve Türk Ulusal Kimliğinin temeli olan “23 Nisan Ulusal Egemenlik” ibarelerinin yazılıp yerleştirilmesi

EKONOMİK:

1. Belediye gelirlerinin ve ekonomisinin yönetiminde, ekonomik karar süreçlerinde, demokrasiyi, sosyal devleti ve emeği savunan bir yaklaşımın, yürütülen tüm ekonomik politikalarda ulusal ve İstanbul/yerel çıkarlarının korunmasını, sapmalara izin vermeyen bir disiplin ve dürüstlüğün egemen olmasını sağlama.

2. Belediye harcamalarındaki her türlü savurganlık, sapma ve yolsuzlukları önleme; yatırımlarda ulusal/yerel kalkınma hedeflerinden kaymalara olanak tanımayan bir plan uygulamasını gerçekleştirme.

3. Önceki Belediye Yönetimi dönemlerinde haksız, yolsuz, yasa dışı yapılmış bütün harcamaların, ihalelerin, yandaş örgütlere yapılmış partizan ödemelerin saptanıp ortaya çıkarılarak soruşturulması, kamuoyuna/İstanbul Halkına açıklanması, bu harcamaların belediye yönetimine iadesi için gerekli yollara başvurulmasını sağlama

4. Tüm ilişkilerde ulusal ve yerel bağımsızlığın ve üstün çıkarların gereklerini savunma ve yerine getirme.

5. Tüm İstanbul kaynak ve olanaklarının İstanbul Halkı ve toplum yararına tam kapasite ile ve bir plan içinde harekete geçirilmesini sağlama.

6. İstanbul yerelinde işsizliği, enflasyonu düşürme, hayat pahalılığındaki hızlı artışı durdurma konusunda Belediye’ye düşen tüm görevleri eksiksiz yerine getirme

7. Belediye gelirlerinin dağılımındaki adaletsizlikleri giderme; ekonomik yönden güçsüz dar gelirli kesimleri, memur ve işçileri insanca yaşayabilecekleri bir gelir düzeyine kavuşturma; en düşük geliri yoksulluk sınırının üzerine çıkarmada belediyeye düşen görevlerin gereklerini eksiksiz olarak yerine getirme

TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL:

1. Değişik düşünce, kültür, inanç, kimlik ve kökenlerdeki yurttaşlar, kesimler, yöreler ve bireylerin birlikte, karşılıklı saygı ve hak eşitliği içinde çoğulcu yaşamalarını öngören, ırkçı, şoven ve anti-laik öğelere yer vermeyen hümanist bir ulusal toplumsal kültürü hedefleme

2. Laiklik ilkesini toplumsal, kültürel yaşamın temel öğesi haline getirme; din ve vicdan özgürlüğünde olduğu kadar dinden özgür kalmak isteyenlere de saygıyı benimseyen, yansız ve eşitlikçi bir devlet/yönetim anlayışına erişme; ayrı dinden, mezhepten, inançtan olanların birinin diğerine baskı yapmasına izin vermeme; aklın inançtan, bilimin dinden özgür, bağımsız olmasını sağlama.

3. Yerel sosyal güvenlik kurumlarını, kreş, bakım ve sığınma evlerini yaygınlaştırıp güçlendirme, Belediye katılımını ve güvencelerini artırıp genişletme

4. Tüm çalışanların kazanılmış haklarını koruma, iş güvenliğini ve güvencelerini sağlama.

5. Eğitimde Belediyeye düşen alanlarda demokratik, laik, çağdaş, ulusal ve üretken bir uygulamayı gerçekleştirme; öğretim birliğini sağlayarak toplumun ve bireylerin kendilerini yetiştirme, geliştirme haklarını koruma,

6. Eğitim ve sağlık hizmetlerinde, fırsat ve olanak dağılımındaki eşitsizlikleri giderici önlemleri alma, bu hizmetleri ekonomik yönden güçsüz kesimler yararına temel haklar uyarınca yeniden düzenleme; bu hizmetler için belediye bütçesinden ayrılan ödenek oranlarını artırma.

7. Eğitim alanında öğrencileri destekleyip öğrenim yaşamlarını kolaylaştırmak için ilköğretimden doktora öğrencilerine dek tüm öğrencilerin tüm yıl belediye ve halk otobüslerinden, metrodan ve deniz taşıtlarından ücretsiz yararlanmalarının sağlanması.

 

BÜYÜK İSTANBUL BAĞLAŞMASINI…

 

Kendiliğinden, iradesini bizzat kullanarak ayağa kalkıp büyük bir coşku, sevgi yüklü sıcak desteği ile ortaya koyarak 23 Haziran seçiminde gerçekleştirmiş olan demokrasi bilinci yüksek İSTANBUL HALKI ve Ona önderlik etmeye çalışan, bunda da başarılı olan İMAMOĞLU konusunda yaşamakta olduklarımıza ilişkin ÖZET BİR DURUM TESPİTİ yaparak yazımı tamamlamalıyım.

 

Türkiye Cumhuriyetinin kurucu siyasi örgütü CHP dahil, siyasi partiler ve güçlerin Cumhuriyet Devriminin bugününe denk bir siyaset/yönetim felsefesi üreterek yenik düşüremedikleri karşıdevrim güçlerini, bu güçleri günümüzde temsil eden ABD emperyalizminin Siyasal İslam modeli ürünü despotik dinsel AKP/RTE tek adam diktatörlük iktidarına karşı, verdiği ilk ulusal kurtuluş savaşı ile emperyalizmi ilk kez yenik düşürmüş ORTAKDUYUSU GÜÇLÜ ve BAĞIMSIZLIK GELENEĞİ/BİLİNCİ YÜKSEK her kökenden TÜRK ULUSU/HALKI iradesini bizzat kullanmaya itilip zorlanmış bulunmaktadır.

15 Temmuz darbesinin yolunu açmış AKP/RTE iktidarının, şaibeli Anayasa Referandumundan ve son kez de YSK’nu kullanarak 31 Mart İstanbul seçimlerini iptal eden 6 Mayıs darbesinden sonra bütün Türkiye’de Cumhuriyet, demokrasi, vatan savunucularının, özellikle de demokratik ortalaması en yükseklerde olan İstanbul Halkının ayağa kalkıp ulusal iradeyi bizzat ortaya koyarak verdiği büyük destek, gösterdiği sıcak sevgi ile İMAMOĞLU’nun 23 Haziranda yapılan seçimleri bu kez bir demokrasi dersi niteliğinde önemli bir üstünlük farkı ile aldığı açık bulunmaktadır. Çünkü halkın gücünün karşısına hiçbir güç çıkamaz.

24 Hazirandan başlayarak Türk Ulusu/Halkı, AKP/RTE’ı içinden geldiği karanlığa geri gönderecek; AKP’nin yarattığı bir kara delik haline getirilmiş YSK’nu da bu haliyle tarihin çöplüğüne süpürecektir” diyor Güngör Aydın…



Bu yazı 385 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI