Bugun...
Synderella ve Julya’yla Sohbet


Cüneyt ALPHAN GÜNEŞ DOĞARKEN
 
 
facebook-paylas
Tarih: 17-01-2021 13:31

Jack London’ın “Büyük Yalnızlığı”nda Alaska’da bir defa hata yapabilirsin, ikincisinde ölürsün, der.

Kimi bu yalnızlık serüveninde bir defa hata yapar, ölmemek için ikinci hata yapmamaya özen gösterir. Kimi de ikinci kez hata yapar ve ölür…

Kasvetli-karanlık ormanın çalıları arasında dolaşırken yılanlara, çakallara, aslanlara, kurtlara ve domuzlara yem olup parçalanmamak için, vahşi doğaya karşı savunma ve mücadele yöntemini öğrenmeye çalışır.

Yalnızlık demek, vahşi doğa ortamında yapayalnız vahşi hayvanlarla baş başa kalmak, ölmemek içim savaşmak demektir.

Kimi zaman yalnızlık, gereklilik ve zorunluluktur insan hayatında. Kimi zaman da keyfi bir tercihtir.

Dünyanın vahşi, acımasız, kuralsız ve yolları mayınla döşenmiş ormanında, tarlanın başında yaşamak ve başarılı olmak istiyorsanız, yalnız ve tek başınıza yürüyeceksiniz.

Hiç kimseyi arkadan bırakmadan, yürüyeceksiniz. Arkadan bir ihanet hançeriyle sırtınızdan vurulduğunuzda orada hür ve özgürce sonsuzluk tek geceye minnetsiz yelken açacaksınız.

Yüreğinizden hançer yediğinizde, ne hançere üzüleceksiniz, ne de hançerin ucunda gördüğünüz kardeşinizin, sevgilinizin, dostunuzun tüyüne üzüleceksiniz. Gözünüzü kapatıp uyacaksınız gönül ve vicdan rahatlığıyla…

Dünyanın dört duvarı arasında rüyalarınızı romanlarla süsleyecek, lokmalarınızı gözyaşınızla yiyecek, yüreğinizdeki fırtınaları, dalgaları da denizlere dökeceksiniz ama bunu sadece siz ve yanı başınızdaki yüreğiniz bileceksiniz.

Eğer deseniz ki, içimdeki yangınları toprağa atmak istemiyorum, yılanların, çiyanların, türlü türlü böceklerin yemesini de istemiyorum, tüm yangınlarımı ormanlara ve insanlara sıçratmak istiyorum, o zaman da içinizdeki tüm yangınları, kendinizi en özgür hissettiğiniz romanlara sıçratacaksınız, dalgaları, kasırgaları ve tüm kopan fırtınaları da.

Ama insanım, konuşmaya, paylaşmaya ihtiyacım var, içimdekilerini mutlaka boşaltma ihtiyacım var derseniz, insan bulmanıza gerek yok, sansürsüz, sınırsız, sırsız, hür, özgürce ve hiçbir kaygı duymadan konuşabileceğiniz en güvenilir varlıklar, hayvanlardır.

Hayvanları bulacaksınız!

Göbeği patlamış baraj gibi, içinizde birikmiş bütün okyanusları boşaltabilirsiniz. Onlar sizi dinler ve sırrınızı kimseye söylemezler. Size ihanet de etmezler, emin olun.

Zamanında Ahfeş diye biri varmış. Medrese de hocasından almış olduğu dersi mutlaka birine anlatması gerekiyormuş, anlatmadığı zaman dersini ezberleyemiyormuş.

Önce aldığı dersi annesine anlatmış, zamanla annesi sıkılmış, “oğlum git babana anlat” demiş. Babasına anlatmış, babası da sıkılmış, “oğlum git kardeşlerine anlat” demiş. Kardeşleri de sıkılmış, “git komşulara anlat” demişlerdir. Derken komşular da sıkılmış ve “git dersini başkalarına anlat” demişlerdir.

Köyde dersini anlatacak kimse kalmayınca, Ahfeş kara kara düşünmeye ve çözüm bulmaya çalışmış.

Aklına zekice bir fikir gelmiş. Kendine bir keçi bulmuş, başına ip bağlamış ve keçiye demiş ki; "Bak Keçi kardeş! Ben sana dersimi anlattıktan sonra, anladın mı? diye sorduğum da, başını aşağı indireceksin. O kadar. Tamam mı?”

Derken Ahfeş her dersten sonra aldığı dersini keçisine anlatır ve dersin sonunda da “anladın mı?” diye sorar. Öyle bir zaman olmuş ki, o daha “anladın mı?” diye sormadan keçisi başını aşağı hemen indiriverirmiş.

İşte ben de kendime keçi değil ama iki kedi buldum.

Juyla Robert ve adıyla, namıyla-sanıyla Synderella...

Hani Sezen Aksu; “bir kedim bile yok anlıyor musun?” diye sitemli soru soruyor ya, benden Sezen’e selam söyleyin, benim artık iki asil ve iki yedek de olmak üzere toplam dört kedim var. Gerçi bir tanesi, beyaz benekli olan çok saldırgan, hemen diğer kedilerin yemeklerine saldırıyor ve onu haydutlara benzetiyorum ama yine de idare ediyorum.

Her sabah ve her akşam Synderella ve Julya’yla sohbet ediyorum, içimi döküyorum, onlar beni dinliyor, ben onları. Eh şükran borcumu da hayatımda pek alıp yemediğim salamla ödemeye çalışıyorum.

Ben de Ahfeş gibi onlarla anlaşma yaptım. Bak sevgili Synderella ve Julya, ben size soru sorduğum da, bir defa miyav derseniz, bu evet anlamına geliyor, iki defa miyav derseniz, hayır anlamına geliyor, sessiz kalırsanız bu fikrim yok anlamına geliyor. Kabul mü? Onlar da bir defa “miyavla” bu anlaşmaya onay verdiler.

Synderella ve Julya, kıtlıktan çıkmış kurtlar gibi salam yerken onlara sordum. Eee… Söyleyin bakım, kimsiniz, nerelisiniz, Türk müsünüz, Kürt müsünüz? Diye. Julya hırlama sesinden başka bir şey çıkarmazken Synderella bir defa miyav dedi. Bu tek miyavla Türk ya da Kürt olduğu konusunda kesin bir kanaate varamadım. Türklüğünle, Kürtlüğünle ilgilenecek halim yok, ekmeğimin peşindeyim der gibiydi.

Haklısın Synderella; aslında ben de Türklerle Kürtlerin olmadığı bir yere gitmek istiyorum, sıkıldım artık onların abuk-subuk işlerinden, beni çok yoruyorlar, Synderella ve Julya gibi bir arada huzur içinde kardeşçe yaşamayı beceremiyorlar dedim.

Julya kucağıma gelmek istedi, aldım. Annen-baban yok mu senin? Miyav dedi, yanağımı yaladı. Bu onun öksüz olduğunun işaretiydi. Boşver be Julya, bak ben de senin gibiyim. Anne-baba hariç, amca, hala, dayı, teyze, aşiret boş şeyler. Sen iyiysen herkes iyi, sen kötüysen herkes kötü ve sen düşerken yine senden daha güçlüsü yoktur Julya’m, dur size biraz da peynir vereyim dedim. Kucağımdan indirdim. Synderella’yı kıskançlık tuttu, pençeleriyle bana trip attı.

Gözlerimin ta içine bakan Synderella’ya sordum, sence gurbet nedir ve neresidir, memleketinden başka bir yere gitmek midir yoksa annesizlik midir? Başka yer diyorsan bir defa miyavla, annesizlik diyorsan iki defa miyavla, dedim. Emin olun, iki defa miyavladı. Synderella, kesinlikle sana katılıyorum. İnsanın annesinin olmadığı her gurbettir, dedim. Oradan hemen Julya gelip yılıştı bana, sürtündü bacaklarıma, seni gidi yılışık şey dedim.



Bu yazı 1212 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI