Bugun...
Sormak İstiyorum Şimdi Herkese!


Esra ŞAHİN YÜREĞİMİN GÖTÜRDÜĞÜ YER
 
 
facebook-paylas
Tarih: 23-12-2016 21:17

Sormak istiyorum şimdi herkese: Bir çocuk ya da genç gördüğünüzde ilk olarak iletişim kurmak için kurduğunuz sözler ne ile ilgili? Okul, notlar, gelecek, meslekler mi yoksa "iyi misin, mutlu musun" gibi duygular mı? Sorunun çerçevesini daraltıyorum biraz daha. Eve çocuğunuz/kardeşiniz/yeğeniniz/torununuz geldiğinde ilk sorunuz dersler nasıldı, kaç almışsın, sınav nasıl geçti mi oluyor? Olmasın! İlk olarak şunu sorun mesela: Günün nasıl geçti? İyi misin? Devamında okulda olan her detayı size anlatacağını zaten göreceksiniz. Ama bunu sürekli aynı çizgide diğer davranışlar ile bütünleyerek yapmak önemli. Bu soruları sorup sevecen yaklaştıktan 10 dakika sonra "gerizekalı, nasıl şu dersten düşük aldın" diyorsanız bir anlamı kalmıyor bu inceliğin.
Biliyorum, biliyoruz herkes çocuğunun iyiliğini ister. Onun için çabalar ve onları sever. Ama önemli olan sevmek değil bunu onlara gösterebilmektir biliyor musunuz? Sevmek, madden her ihtiyacı karşılamak da değildir. Sevmek sarılmak, öpmek, seni seviyorum diyebilmek, seninle gurur duyuyorum ve seni sen olduğun için seviyorum diyebilmektir. Ben seviyorum ama şımarmasın şimdi deyip duyguları saklamak sevgi değildir! İnsan özellikle de çocuklar sevgiden şımarmaz, tutarsız davranıştan şımarırlar. Mesela durduk yere seni seviyorum, iyi ki varsın dediniz mi hiç onlara? Yoksa bu sözcükler sadece ağzınızdan yüksek notlar alınca mı çıkıyor? Farkında mısınız hayatınızın merkezine notları koyduğunuz için çocuğunuzun ruhunu besleyemiyorsunuz.
O zaman çıkın ve en yakın hastaneye gidin lütfen. Çok sıradan bir örnek olacak ama gerçeklerin ta kendisi bunlar. Onkoloji servisindeki çocukları ve anneleri izleyin sadece 5 dakika. Çocuğunuzun hala gülebilmesinden bile mutlu olacaksınız, inanın bana. O sahneleri görmüş biri olarak söylüyorum ki hayattaki en önemli şey sevgidir. Ya da durun elinizdeki akıllı telefonlardan hemen yan bir sekme açın ve Halep'e, Doğu Türkistan'a, Suriye'ye bakın. Bakın ve çocuklarınız şu anda koşup oynayabiliyor mutlu olabiliyorlar diye şükredin. Yemek yemediklerinde onlara Afrikalı çocukları örnek göstermeden önce kendinize dönüp bu sahneleri aklınıza getirin ve sarılın onlara.
Not sevgisi ya da gelecek kaygısı ile çocuklarımızın bir daha geri gelmeyecek olan yaşlarını çürütüyoruz. Ama onların iyiliği için diyerek başlamayın hemen söze. Her şeyin bir yolu yordamı var. Baskı, kaygı, şiddet, dayatma, aşağılama, hor görme, sinir, öfke ile çocuklarınızın geleceğini parlatamazsınız. Bir daha gelmeyecek bu günler. İlkokul yıllarında bile sabah kalkarken, akşam yatarken ağzınızda not olmasın mesela. İlk önce birlikte olabildiğiniz ve halen her hali ile sağlıklı olabildiği için mutlu olun. Şimdi diyeceksiniz ki biz onların sağlıklı olmamasını mı istiyoruz? Ben de diyeceğim ki okul baskısı ve not korkusu ile çocuklarınızın ruhunu sağlıksız bir noktaya getiriyorsunuz farkında mısınız? Elbette biliyoruz onların iyiliğini istediğinizi. Ancak kötü yollar ile değil, sevgi ile öğretmenin temellerini öğrenin. Sadece yüksek not aldığında ya da hastalandığında ilgi göstermeyin mesela. Her zaman onu o olduğu için sevin ve bunu ona davranışlarınız ile ifade edin. Kazanacaksınız hem çocuklarınızı hem onların geleceğini. Çünkü biliyor musunuz? Çocuklar fizyolojik olarak ailelerin yanında kalsalar da ruhen çok uzaklaşabilirler ve geri dönüşü olmayan sonuçlar ile karşılaşabilirsiniz.
Diyeceksiniz ki sen kimsin, nesin ki konuşuyorsun? Ben bu ülkedeki eğitim sistemi ile halen boğuşan bir gencim, eğitimci ve yazarım, en önemlisi de çocukların ruhundan anlayabilen bir insanım. Biraz olsun anlattıklarımı duymak isteyin yeter ki, hak vereceksiniz.



Bu yazı 2206 defa okunmuştur.

YORUMLAR

sonay ilhan
23-12-2016 23:11:00

Annen öyle canım benim sevgi her kapının anahtarı dır . Seni seviyorum Esra cim

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI