Bugun...
HDP’nin Türkiyelileşme Palavraları ve PKK


Cüneyt ALPHAN GÜNEŞ DOĞARKEN
 
 
facebook-paylas
Tarih: 07-11-2020 22:21

Geçen hafta içinde PKK, Kuzey Irak Kürdistan’ında masum ve gencecik bir peşmergeyi hunharca öldürdü. Ki cinayet öncesinde Mesud Barzani, PKK’ya çağrıda bulunarak bölgeyi terk etmelerini, kardeşkanını dökmek istemediklerini ve PKK’nın Kürt halkının kazanımlarını tehlikeye attığını söylemişti.

Ancak hiçbir zaman Kürt halkının kazanımları gibi bir derdi olmayan, tamamen emperyalist devletlerin Ortadoğu’daki emellerini gerçekleştirmek için taşeronluğu zevkle üstlenen PKK, kırk yıldır Kürtlere, Türklere kan kusturmaktan başka hiçbir işe yaramamıştır.

Bugüne değin PKK ve Kürt meselesiyle ilgili binlerce kitap, yüzbinlerce makale ve milyonlarca haber yapıldı, bu konun çok boyutlu olduğunu biliyor ve burada sadece sizlere özet bir şey sunmaya çalışacağım.

PKK Lideri Abdullah Öcalan kimdir?

Ankara Siyasal da okurken muhafazakâr, namazında, niyazında kendi halinde olan bir gençken 1974 yılında bugün adı MİT olan ve o gün Muhaberat olan İstihbarat teşkilatıyla bir şekilde tanıştırılır. 1978’e kadar fiilen ilişkilerini sürdürür.

1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesi Fis Ovası’nda ilk defa kurulan PKK kongresini yapar ve kongrede alınan en önemli kararlarından biri de Birleşik, Bağımsız ve Sosyalist bir Kürdistan Devleti’nin kurulmasıdır.

Öcalan; Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ile görüşmesinde, kendilerinden destek isterken Esad şöyle der; “Önce eylem ve gücünüzü görelim, sonrasında bakarız.” 1984 yılında Eruh Taşdelen Karakoluna baskın yapılır ve karakoldaki askerler şehit edilir.

Unutmadan! Öcalan’ın eşi Kesire Öcalan bir MİT elemanıdır. –Ki onun babasına sorarlar; “neden kızını Öcalan’a verdin?” diye. O da “ben kızımı Öcalan’da değil, devlete verdim” der. Öcalan’ın kayınbabası da ayrıca bir MİT elemanıdır.

Şimdi 1950’ye kadar AB ve ABD’de aktif faaliyet gösteren, başta Türkiye ve dünyanın pek çok yerinde eylem kabiliyeti olan Gladyo yapılanması, 1950’den sonra AB’nin pek çok ülkesinde tasfiye edilir. Ancak İtalya, ABD ve Türkiye’de bu örgütün faaliyetleri devam eder.

1980 darbesinden önce Doğu ve Güneydoğu’da var olan sol ve Kürt örgütlerinin tasfiyesi için önce MGK’da şu plan gündeme gelir. Doğu ve Güneydoğu illerinin tamamen tasfiyesi ve Kürtlerin Batı’ya sürülmesi tartışılır ancak bu plan ekonomik olarak çok pahalıya mal olacağı düşünüldüğünden bundan vazgeçilir.

Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürtlerin tasfiyesi için en uygun olan ve bütün Kürt yapılanmaları yok edecek olan bir plan devreye sokulur. Gladyo’nun ve Derin Devlet’in aklı ve desteğiyle PKK kurulur. PKK bütün Kürt yapılanmaların yok edilmesi için cinayetlerine başlar.

Eski Jandarma Genel Komutanı ve MİT Müsteşarlığı da yapan Teoman Koman’ın eliyle JİTEM kurulur. Albay Arif Doğan ve Cem Ersever gibiler de onun emri altında faaliyet göstermeye başlarlar.

JİTEM’in sahada cinayet işleyen ve eylem yapan elemanlarının neredeyse tamamı PKK’dan kopan PKK itirafçılardır. Murat Demir, Murat İpek, Abdulkadir Aygan gibi elemanlar, PKK’dan kopup JİTEM’e katılan birkaç itirafçıdan biridir. Susurluk Çetesi, Helikopterle uyuşturucu taşıyan Hakkâri Yüksek Ova Çetesi ve bunun gibi pek çok çeteyi de saymama gerek yok.

Peki nasıl oldu da bölgede yaşayan Kürtlerin ezici çoğunluğu PKK’ya destek verdi, HEP, DEP, ÖZDEP, DEHAP, DTP ve bugün HDP gibi partiler kuruldu?

Derin devletin, JİTEM’in ve kontur-gerillanın eliyle Kürt köyleri yakılıp yıkılmaya başlanınca, 17500 faili belli kontur-gerilla cinayetleri işlenince, Cumhuriyetin göz altılarında üç bin insan kayıp olunca, 4,5 milyon Kürt zorla göç ettirilince, Kürtlere işkence yapılıp insan dışkısı yedirilince Kürtler, PKK’ya sempati duydu ve destek verdi.

Yakılıp yıkılan her köyden yüzlerce insan dağa gitti. Faili belli cinayetlere kurban giden ailelerin gençleri dağa gitti. Gözaltında kaybolan ailelerin gençleri dağa gitti. Kürtçenin üzerindeki baskıları görenler, askerde kendisine kırro denilip horlananlar, hastane kapıları önünde aşağılananlar dağa gitti.

PKK büyüdü, ulusal iç bir sorun olmaktan çıkıp uluslararası bir güce sahip oldu. Bu da devletin, Türk Silahlı Kuvvetlerin eliyle ve JİTEM yapılanmasının kanlı eylemleriyle oldu.

Bölgede yaşanan ağır insan hakları nedeniyle milyonlarca mağdur insan kendini ifade etmek için HEP’ten başlayıp bugüne kadar devam eden HDP gibi partilere destek verdi. Kırk altı yıllık hayatımın tamamını bu siyasal süreçleri takip ederek, araştırarak ve yazarak geçirmiş biri olarak, bugüne değin HDP ve türevi gibi partilerin ve PKK’nın ne Kürtlere, ne de Türklere sundukları somut bir şey asla olmamıştır.

Kavramlar üzerinden kavga ve savaş nedenini yaratılarak emperyalist devletlerin Türkiye ve Ortadoğu’daki çıkarlarına meşruiyet aramaktan başka, bu halka ve bu ülkeye barış, huzur, demokrasi, evrensel insan hakları adına zerre kadar bir katkıları olmamış, tersine her gün onlarca ailenin ocağına ateş düşmesine sebep olmuşlardır. Bir tanesi de benim ailemdir.

Her gün bir modeli sunup o model üzerinden savaş gerekçesini ülkeye ve Kürtlere dayatmışlardır. Sosyalist, Birleşik Bağımsız Kürdistan talebinden, Demokratik Cumhuriyet’e, oradan Ekolojik Toplum Modeline atlayarak her gün bir model yüzünden savaştıklarını iddia etmişlerdir. –K- Ekolojik Toplum Modelini de Muchy Burry’den kopyalayarak kendilerine göre uyarmışlardır. “KCK’nın Ekolojik Toplum Modeli Tamamen Kopya Çıktı!” şeklinde dört dizi yazısını yazdım. Zaten Öcalan’ın hayatı kopyadır.

HDP’nin bugün “Türkiyelileşme” model veya çözümü de tamamen palavradır. Kürtler, ülkenin Doğusundan dört kat daha büyük bir oranla Batı illerinde yaşamaktadırlar. En büyük Kürt kenti de İstanbul’dur. Kürtler zaten Türkiyelileşeli yüz yıl oldu. Osmanlıyı da hesaplarsak bin yıldır. 5 milyon Türk Kürtle, Kürt Türkle evlenmiş. Bunlardan milyonlarca çocuk meydana gelmiştir. Daha nasıl bir Türkiyelileşme olacak ki?

Özetle; eğer HDP Kürtlere, Türklere ve bu ülkede yaşayan 83 milyona hizmet etmek, toplumsal barışı bir toplumsal adaletle sağlamak istiyorsa, öncelikle PKK’nın işlediği vahşice cinayetlerine karşı çıkmalı, adam akıllı bir toplumsal model sunmalıdır.



Bu yazı 1546 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI