George Orwell

● "Bütün hayvanlar eşit-

tir; ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir"

● belki hemen gerçekleşmeyecekti, belki şimdi hayatta olanlar o günleri göremeyeceklerdi, ama düşleri bir gün mutlaka gerçek olacaktı

● Tüm sorunlarımızın yanıtı burada. Tek bir sözcükte özetlenebilir: İnsan..

● Bu hayatta başımıza gelen tüm kötülüklerin insanların zorbalığından kaynaklandığı gün gibi açık değil mi?"

Bir" düş"

Bir" Rüya"

Bir "Kelam"

ile başladı her şey!

" Tanrının yeryüzündeki gölgesi", olarak düşünülen Kralların bir insan olduğu fikri /şuur dönüşümü ihtilallerin fitili, imparatorlukların sonunun başlangıcıydı.

"Evet yoldaşlar, yaşadığımız hayat nasıl bir hayattır"

diye dünya düzenini sorgularken "Koca Reis",

Üstad Necip Fazıl ın, " Adem Peygamberden son insana kadar şâmil bir kanun olarak bilmek lâzımdır ki , barutuna ekmek karışan ihtilâl mutlaka patlar " tesbiti nin aynı vechiyle

çiftlik memurlarının hayvanların yem saatini unuttukları gün Hayvan çiftliği nde ihtilal patlar.

● "Bütün hayvanlar eşittir;

Hayvan çiftliği Kitabı'daki "Koca Reis" in nutkundaki sözlerinden mi ilham almıştı bilinmez ama, bundan 18 yıl sonra

Martin Luther King in Bir rüyam var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. "Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır." sözü

"Bütün hayvanlar eşittir; ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir" pratiğine toslamıştı.

● "Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlâtlarıyla eski köle sahiplerinin evlâtları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar"

diyen King in rüyası tabirde hayra yorulmadığından olsa gerek;

Aynı sofraya oturuldu, ama;Niyet farkıyla

"Hayvan Çiftliği'nde yılgı ve korku kol gezmektedir.

Kitabın başlarında "Bütün hayvanlar eşittir" diyen Koca Reis'in

bu sözü garip bir değişikliğe uğramıştır: "Bütün hayvanlar eşit-

tir; ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir." Bir baskı bi-

çiminin yerini, başka bir baskı biçimi almıştır. Hayvanların eski

efendileri insanlar ile yeni efendileri domuzlar, Çiftlik Evi'nde,

bir şölen sofrasının başında toplanmışlardır. Çiftliğin ezilen

hayvanları, korka korka Çiftlik Evi'ne yaklaşır, yüzlerini cama

dayayarak içeride olup biteni izlemeye koyulurlar: Tombul ya-

nakları attığı kahkahalardan mosmor kesilen Bay Pilkington,

kadehini zafere kaldırır ve "espri'yi patlatır: "Siz aşağı kesim-

lerden hayvanlarınızla uğraşmak zorundasınız; biz de bizim

aşağı sınıflarımızla uğraşmak zorundayız!" Dışarıdaki hayvan-

lar, tam o sırada, içeridekilerin yüzlerinde bir tuhaflık sezerleİnsanlar ile domuzları birbirlerinden ayırt edememektedirler.

İnsanlar domuzlara, domuzlar insanlara dönüşmüştür…"

Yakın tarihi şiiriyle resmeden Mütefekkir:" Kurtuluş Savaşıyla kurtardıklarımız birlik oldu birlikte savaştıklarımızla

-bedeli ihanet oldu kanımızın kara bir bulut gibi

kapkara düşünceyle

-kiralık düşünceleriyle-

"giydiler çıkardıkları çizmeleri"

emperyalistlerin.

-efendi olma hevesiyle

silahları bize döndü-"*

Yozlaşma mı, alçak tabiatlıların iktidar kazanmasının neticesi mi bilinmez

" ihtilaller kendi çocuklarını yer! "

*Aydınlık Savaşçıları /Moro Destanı Salih Mirzabeyoğlu