Şanlıurfa  Mv sn Kasım GÜLPINAR ve Mv.A.Eşref FAKIBABA nın Malatya ya geldiklerini duyar duymaz düştük peşlerine..Twitter da “Mevsimlik Tarım İşçilerine Ziyaret” cümlesi çok ilginç geldi bana. Çadırda, yerde,işçilerle beraber iki vekil..Bu çok alışılmış bir tablo değil…

Twitter resimlerini büyütüp baktığımda hangisi vekil hangisi halk simalarını tanımasam herhalde ayırt edemezdim.

Medyada da ses getiren bu ziyaretin detaylarını öğrenmek ve takipçilerimizle paylaşmak için sorduk:

Mümine Ö.SARI: Sn Vekilim neden “Mevsimlik Tarım İşçileri”? Daha önce Yozgat, şimdi Malatya.Nerden icap etti bu ziyaretler, menşei nedir?

Mv. Kasım GÜLPINAR:

Öncelikle çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Milletvekilliği bizim ülkemizde normal kanuni tanımlamalar çerçevesinde maalesef görev yapamıyor. Milletvekiline atfedilen çok daha farklı görevler (aslında görev alanına girmeyen)çok daha farklı işlerle iştiğal etmek durumunda bırakılmış…Aslında biz de bunu kanıtsamış durumdayız. Bir yerde bu bizim verimimizi düşürüyor. Bizim en önemli görevimiz yasamadır. Yasama faaliyetlerine katkımız belki minimum.düzeye indiriyor ama maalesef ülkenin de bazı gerçekleri var. Şimdi siz bölgenizdeki en önemli sorunlara belki çözüm noktasında çok yardımcı olamazsanız bile milletvekilliği yine Türkiye de bir aracı görevi ifade eden bir meslek bir görev.. Bu görev geçici de olsa..

Şimdi bu aracılık vazifelerini yaparken de sizin sorunlara daha yakından vakıf olmanız lazım.

Bir sorunu kulaktan duymanız veya birinin anlatması var; bir de gözlerinizle birebir müşahade etmek var. Şimdi mevsimlik tarım işçisi de bizim için bölge için çok önemli sorunlardan biri. Gittikçe artarak sayılar yükseliyor.

Eskiden bu kadar vakıf değildik. Memleketin her yerine yayılmış özellikle de tabi Urfa nın işçilerinin sorunlarıyla ilgilenmek, Urfa milletvekili olarak birinci vazifemiz olduğundan dolayı Türkiye nin her yerinde mevsimlik tarım işçisi var. Ürünün o andaki mevsimsel durumuna göre veya bölgesel çeşidine göre tüm Türkiye ye dağılmış durumda. Bu insanlar zamanlarının çok önemli bir bölümünü dışarıda geçiriyor.

Çocuklar okulundan uzaktalar ve bu da ister istemez çok ciddi sorunların ortaya çıkmasına vesile oluyor.

Tabi biz bu sorunlara uzaktan bakmaktan ziyade, gidip birebir müşahade etmektir. Sadece “Gittiler, çalıştılar ,döndüler” mesele bu kadar kolay değil.. Ortada bir taşınma durumu var.

“YAŞIYORSUNUZ VEYA YAŞAYAMIYORSUNUZ”

Evinizi barkınızı taşıyorsunuz adeta. O çadır hayatı sizin eviniz gibi oluyor. Evinizde her türlü nasıl yaşıyorsanız orada da o şekilde yaşıyorsunuz veya yaşayamıyorsunuz. Çoğunlukla da yaşayamıyorlar. Bunlar da ciddi sıkıntıya yol açıyor..

Bizim gönlümüzden geçen  “Mevsimlik tarım işçisi” diye bir kavramın olmaması. Ben eminim ki bu insanlar kendi memleketlerinde kendilerini geçindirebilecek bir işe sahip olsalar zaten kimse evini, barkını, yurdunu terk edip 8-9 ay çoluğu çocuğuyla bir çadırda su elektrik,barınma ve bir çok imkanı kısıtlı sağlıktan tutun aile sorunlarına kadar çok olan bu yolculuğa çıkmayacaklardır.

Gerisi de sonrası da sıkıntılı bir süreç. Bizim birinci hedefimiz bunu temelden ortadan kaldırabilmek. Ama bu bugünden yarında olacak şey değil.

Tabi onu yapamıyorsak hiç olmassa gittikleri yerde bu insanların nasıl daha fazla rahat edebileceği yönünde gayret safretmek..Daha öncede biz Yozgat at pancar işçilerinin yanına gittik.Biz böyle işçilerin sorunlarını dinleme noktasında gezmeye devam edeceğiz. Fındık zamanı gelecek fındık işçilerinin yanına gideceğiz. Sonuçta ortak sorunları tespit edip, en yakın nasıl aza düşürülebilir ona yöneleceğiz.

Mümine Ö.SARI: Bu sadece Urfalı işçiler için mi?

Mv. Kasım GÜLPINAR:

Tabi biz Urfa milletvekili olduğumuz için kendi hemşehrilerimizi ziyaret ediyoruz..Öncelikle dinliyoruz sorunlarını ve sonra da gözümüzle görmek için yanlarına geliyoruz. Birebir sorunları yerinde görmenin bizim için daha farklı yönü var. Hiç olmasa geçici de olsa acil çözüm bulması gereken sorunlara el atmak Bu yüzden böyle bir şeye giriştik açıkçası. Ama dediğim gibi nihai hedef bu olmamalı. Nihai hedef bu insanların hemşehrilerimizin kendi doğup büyüyüp yaşadıkları yerlerde ekmeklerini kazanmaları Buna hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bir milletvekili olarakne kadar bunu başarırız bilmiyoruz, çok ta hayalci olmamak lazım.

Mümine Ö.SARI: Olsun Sn vekilim yine de manevi destek, çözümleme gayreti işçi kardeşlerimiz için bir çeşit moral ikramıdır..

Mv. Kasım GÜLPINAR:

Başta söyledim Milletvekilli makamı icraat değil aracılıktır.Bizimki aracılık vazifesi Tabi bu, çok büyük bir proje. Herkesin yerinde kalması hiçbir yere gitmemesi belki bizim boyumuzu çok aşacak bir mesele ama dile getirmek önemli. Biz dile getiriyoruz. En azından gittikleri yerlerde ciddi problemlerine el atabilmek kiminin su kiminin elektrik, okul kimin sağlık problemleri oluyor Önemli olan bu problemleri hiç olmazsa tetkik yapıp yerinde çözebilmek. Biz bunun için yollarda, mevsimlik tarım işçilerimizin yanında desteğe hazırız. Sıkıntılarını da en aza indirme gayretine aracılık içindeyiz.

NE KADAR URFALI, NE KADAR SİVEREKLİ SİNİZ?

Editör: Sn Muhterem vekilimiz çok teşekkür ederiz. Seçildiğiniz ilin, sizi seçen halkına bu düşkünlüğünüz ayrıca örnek alınacak bir fiildir. İnşallah halkın adamı olmak duruşunu tüm seçilmişlerde Türkiye nin halkları olarak görmek istiyoruz. Allah razı olsun.

Sn vekilim size farklı bir sorum olacak. Siyasi bir soru değil. Ben halis –muhlis Malatyalıyım. Urfa/Siverek geliniyim. Sivereklilerde çok şahit olduğum bir cümle var “Urfalı” mısın dendiğinde “Siverekli” yim derler. Şimdi aynı soruyu size şöyle sormak istiyorum: Ne kadar Urfalı Ne kadar Siverekli siniz?

Şimdi onu ayıramayız. Benim babam Siverekli annem Urfalı. Nasıl ayıracağız şimdi? Ne anneye ne babaya haksızlık olmaz. Eşit derecede diyelim. Anne neyse baba da odur. Baba neyse anne de odur.

SİVEREK İL OLACAK MI?

Editör: Sizinle röportaj yapacağımızı bilen birçok okurumuz, mail atan www.halamer.com un takipçileri bize “mutlaka sorun” dedikleri için soruyorum: Siverek il olacak mı, olabilir mi?

Ben Ak Parti Milletvekili olarak bu cevabı verebilirim ancak parti geldiği günden beri hiçbir zaman İl yapma yönündeki bir çalışması olmadı. O zaman ki Başbakanımız Tayyip beyle şimdiki Başbakanımız Davutoğlu da “İl yapacağız” böyle bir stratejimiz politikamız olacak oldu oluyor diye bir şeyde bulunmadı.

Mümine Ö.SARI: Teklif edildi mi?

Hayır. Çünkü bu bir parti politikası. Parti politikasında bu yok. İl yapmanın çok ta verimli olacağı düşünülmüyor. Halka il yapacağımı deklere etmek popilist bir yaklaşımdır. Bu, milleti aldatmak demek milleti oyalamak demek milleti kandırmak demek. Şimdi ha demişsiniz ben Siverek e denizi getireceğim ha demişsiniz il yapacağım. Şu anda yok ama ileride başka parti başka hükümet veya ileride bizim partinin kendi stratejisi değişir denir ki “artık bizim il yapmamız lazım, böyle bir ihtiyaç var” o zaman hemen teklif verilir. Ama net bir şekilde “İl yapmayacağız” böyle bir strateji, politikamız yok denip te siz buna rağmen teklif veriyorsanız bu şovdan başka bir şey değil!

Mümine Ö.SARI:

Çok teşekkür ederim Sn Vekilim. Allah yar ve yardımcınız olsun. Bu aracılıktaki katkınız tarım işçilerine eminim çok hayır getirecektir. Onları yalnız bırakmadığınız gibi dertleriyle de dertlenmeniz inşallah örnek fiil teşkil edecektir. Sizi en kısa sürede tekrar görmek ümidiyle en güzele emanet ediyorum. Malatya ya teşrifleriniz için Malatyalılar adına Malatya kızı Urfa gelini olarak ayrıca teşekkür ediyorum. 

“Şanlıurfa’m başka Urfalı bambaşka…

 Kulağım hep deliktir Urfa da olup bitenlere…

Manevi atmosferinde oksijeni fazla kaçırmış olmalıyım ki çözemediğim bir düşkünlüğüm var o topraklara.. Barındırdığın her güzellikle beraber çok seviyorum seni sevgili Şanlıurfa’m!”

(Bu röportajımız ulusal birçok haber sitelerinde yayımlanmıştır)