Genelde herkesin özelde siyasetin ve köşe yazarlarının önemli 4 şehveti şeytanın pabucunu dama attırır.
Bu şehvet tuzakları sebebiyle
bozulan ilişkileri,
işlenen cinayetleri,
ortaya çıkan hastalıkları,
dağılan siyasi yapıları
hapishanelerden, hastanelerden ve kütüphanelerden sorabilirsiniz.
Sosyal hayatımızda ki 4 ŞEHVET :
Birincisi “Meslek Şehveti” bunlar horoz döğüştürücüler gibidir iktidar muhalefet kavgasından beslenirler. Medyada çok örneğini bulabilirsiniz. Trol ve troliçe olarak bilinirler. Türkiye’nin hukukunu ve menfaatini değil kendi menfaatlerini kıble yapmış kişilerdir.
İkincisi “Bağlanma Şehveti” bunlar bir lidere veya kutsal tapınırcasına bağlanırlar, “sormazlar, düşünmezler, tartışmazlar, kanıt aramazlar” akıllarını ‘Bir Büyüğe’ teslim ederler kurtarıcı beklerler, doruk noktası AŞK tır. Peygamberler, Mevlana gibi mücedditler hayatını insanları kendisine değil Yaratan’ a bağlanmaya davet ederek geçirmiştir. Sahte peygamberler de kendisine bağlayarak bu şehveti kullanmışlardır.
(Din İşleri Yüksek Kurulu FG’nin sahte peygamber olduğu iddasını incelemelidir. Bilgilere gore FETÖ yapısının ancak yüzde 10'u hatasını anlamış durumda)
Üçüncüsü “Güç Şehveti” bu hissiyatta tapınan kişiler eleştiriye kapalıdırlar, koltuklarını vatan toprağı zannedip bırakmak istemezler. Övgü, alkış ve PR la beslenirler. Hemen niyet okurlar dost eleştirisini düşmanlık olarak algılarlar ve “Öl de ölelim” edebiyatı ile kendilerini yükseltecek herşeye taparlar. Güç sağlayan para, şöhret, siyaset bu tapınmaya dahildir. Seküler ibadet grupları da bu kapsamdadır. Bu şehvet cinsellikten üstün gelirse kişi evlenmez bile.
Dördüncüsü “İntikam Şehveti” İntikam tatlıdır meyvesi acıdır, sabır acıdır meyvesi tatlıdır der atalarımız. İnat efendi ve intikam hazretleri insanın orgazmik iç morfinlerini harekete geçirir. Rövanşist şehvet sebebiyle yenilen güreşçi bir türlü güreşe doyamaz.
Şehvet tuzakları sebebiyle bozulan ilişkileri, işlenen cinayetleri, ortaya çıkan hastalıkları, dağılan siyasi yapıları hapishanelerden, hastanelerden ve kütüphanelerden sorabilirsiniz.
Bu 4 şehvet insanların doğru karar vermesini değiştirerek fitneye sebep oluyor. Şehveti kontrol edebilmek bilgelik gerektirir. Empati, Adalet, Sabır, Doğruluk taşıyan bilgelik.
Mandela ve Güney Afrika’nın ezilmiş siyahları kin, öfke, intikam, rövanşizm şehvetini nasıl denetlediler takdire değer;
1/3 Eylül 2016 da Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi Üsküdar Üniversitesinde yapıldı. Politik psikolojinin üstadı dünyada yaygın politik danışmanlık hizmeti veren Prof. Vamık Volkan’a bir arkadaşımız sordu.
Eğitimsiz toplumlar, otorite ve diktatörlerle mi yönetilmeli?
Cevap müthişti. “Ben Güney Afrika modelini inceledim. Şu sihirli olay yönetimin beyazlardan siyahlara geçerken şiddete başvurmamasına neden oldu. Bir spor etkinliğinde oyuncular beyazdı. Mandela tribünden indi ve beyaz futbolcularla kucaklaştı. Bunu örnek alan siyahlar uzlaşmacı oldular.”
Evet gerçekten Psikolojik Üstünlük Mandela’daydı. Bunu ülkesinde yıllarca hapis yattığı halde barışcıl liderlik örneği ile başarmıştı. Gandi’nin de uzun sure yaşadığı Güney Afrika insanlığa siyasi bilgelik dersi vermişti.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bu bilgelik örneği yakışır. İktidar/muhalefet ilişkisinde bu tecrübeyi paylaşmak istedim.
Ankara siyasetindeki veya gazete köşelerinde sergilenen şehvet örneklerine değil bu siyasi bilgeliğe çok ihtiyacımız var.
Yenikapı ruhunun dağılmasını en çok isteyenler FETÖ üyeleri ve Türkiye ve İslam düşmanları değil mi?