Bugun...
Bambaşka iklime girmeye hazır mıyız?


Mü'mine Ö.S (Binti Ramazan) KATREDEN-DERYAYA 95.8
 
 
facebook-paylas
Tarih: 10-05-2023 00:06

“BİR AVUÇ GÖZYAŞI”

Bambaşka iklime girmeye hazır mıyız?

Evet, kitap çalışmama vermiş olduğum bu isim aslında çoğumuzun bildiği gibi Müslüm Gürses’ in kasetlerinden bir albüm başlığıdır.

 

Bu başlık, Müslüm Baba’nın şarkısının isminden öte, çağrıştırdığı yürek ve ömür yolculuğunda, güzel duyguları ile yolculuk yapanların şu kısa ömre sığmaya, sığışmaya çalışan sonu iyi veya kötü nasıl biterse bitsin, insan hikayelerinin bütünüdür diyebiliriz.

Gözyaşları da, İnsanlığa yazılmış sınanmalardan bitap düşme hallerimizdir.

Evet,bir avuç gözyaşı… Erkeği-kadını, çocuğu-yaşlısı, velhasıl bu gözyaşı hepimize de yakışır…

Tabi kararında olması gerek. Yağmur gibi hiç akmaması insan yüreğinin kuraklığı, duygu körlüğü, aşırısı da gönülde ekili tohumların telefliği gibidir. Her şeyin kararında ve kıvamında olmanın erken farkına varabilirsek dertler, sorunlar, sıkıntılar ne olursa olsun gönlümüzün huzuruna müdahale etmeyecek, aynı bedende iki ayrı iklimin yaratılış formatına uygun bir hayatı yaşamış olacağız.

Yüreğimiz; saydam ve en hür halimiz, en kıymetlimiz, bizi biz yapan, bizi varoluşumuza sunan derin mercimiz.

Yüreğimiz, dış dünyanın, iç sesimizi yok etmeye çalışan baskısından uzak,  en nezih mekanımız…

 “Hayat, hep beraber bir toplumun içinde, kültüründe yaşadığımız ortam değil, yüreğimizde yer verdiğimiz bizi yöneten duygularımız ve değerler bütünüdür… Bunu yaşar isek yaşamış olacağız. Diğeri yaşayanlara sadece ayak uydurmadır.”

Zira yüreğimizin giriş çıkış sınırlarını yine yüreğimiz belirler. Dünyanın kuralları da sadece biyolojik hayatımızı belirler. Hiçbir şeyi ile zaten bize ait olmayanların yokluğunun, şu dünyanın içinden geçerken bize hüzün vermesine izin vermeyelim derim.

Dünyaya haddinden fazla değer vermek, bizim varlığımızdaki değeri tükettiğinden biraz kendimiz ile hemhal olmak bize de iyi gelecektir.

Evet, doğarken hayat emaremiz olan ağlamak ile başlayan dünyaya, ‘Merhaba’mızdır bir avuç gözyaşı.

Küresel dünyasından, hücresel dünyasına oradan da duygusal hayatına kadar hep bir yaşamak, ayakta kalmak, yıkılmamak, yıkıldıysa ayağa kalkmak savaşı vermekte olan insan, bu çabasını umumun menfaatine zarar vermeyecek şekilde vicdanlı sürdürebilse idi, hasarlar daha az olacak ve başka hayatlar da duygusal ve yaşama tutunmak savaşından bu kadar derin etkilenmeyecekti.

Yanlış davranışın, öğretinin, örnekliğin elinden evlatlar, yanlış öğretinin kıskacında temiz dimağlar, yanlış idarecilerin elinden samimi halklar, yanlışa çekilen emekler, hak etmeyene verilen sevgiler- değerler vs vs… Uzayıp gider…

“Bir avuç gözyaşı” acı ve kederlerin arasında mutluluğu yakalamaya çalışan, ancak hüsranlı sonlara demir atanların yürek sızılarının adıdır. Varlıklarını acıtan, yüreklerini parçalayan ve hiç gitmeyip bitmeyen acılarını evcilleştirmiş, onlarla yaşamayı sürdürenlerin cümlesidir. “

Yurdumuzun güzel insanının, müziklerde, şarkı sözlerinde kendilerini bulup hüzünlerini sakinleştirdiği, şarkıları dinleyerek dertlerine mola verdiği gerçeği görmezden gelinemez. Ömrünü, bir yürekte yer bulmak uğruna veya yüreğindekine ulaşmak uğruna yüreğini tüketen yurdumun muhabbetli samimi insanı bir bakmışsın tükenmiş… Ya bir kadeh içkinin veya sigaranın oradan da bir şarkının dizinin dibine çöküp, derdine teselli arıyor.

Unutmayalım şarkılar, biz dinleyenlerini en samimi kucaklayan mısralardan dostlarımızdır. İzin verin dostlarınız ihtiyacınız olduğu anda sizi kucaklasın.

“Bir avuç gözyaşı:

“Bir şarkının göğsüne başını dayayıp, sözlerine yaslanmak ve avuç dolusu gözyaşı ile efkar dağıtmak, dertlere medet ummaktı belki de... “

İnsan, kimsesizliği, çaresizliği, yalnızlığı dert ve acılarla tanıştığında öğrenir. Ondan önce sadece bilgi sahibi veya çevrede örneğini gördüğünden dert kişisinin  şahidi olarak bilir. Hangi tür olursa oldun dert başa düşünce, ateş dumanını alıp mekanınızı basınca, tecrübe edilen acıların yaşattığı duyguların derinliği de daha kahredici olur.

Laf aramızda biraz da bu yüzden ‘Baba’ yı baba gibi derdi olanlar dinler…

Latife yaptım ciddiye almayın. “Hayatı gerçek anlamıyla tecrübe edenlerin babayı daha anlayarak dinlediğini de es geçmemek lazım. .(müzik severler için geçerli bu cümlem)”

Hayatı ne kadar ciddiye almasanız da hayat, ciddi dertleri ile peşinizi hiç bırakmaz.

Özellikle  ikili ve sosyal ilişkilerde davranış dilini gönül hayatında iyi okumak lazım.

Kitabımın ismine dönecek olursak;

Bana göre “Bir avuç gözyaşı” hangi sebep ile akarsa aksın vicdanı olanın dertlerinden yıkanma halidir…

Farkında değiliz ama her ne sebep olursa olsun akan gözyaşı genelde acının tezahürü ise de, mutlaka bir şeyleri temizlemeden de dökülmez!

“Gönül otağından gözyaşı ve ah yoluyla  silinenler, yüreğe yapılan en güzel temizliktir… Ağlatan, silinmeyi göze almış demektir.”

Mutluluk gözyaşlarını da şükürden sayalım. İnsan hayatında bu anı çok nadir yaşar.

Hele de akan gözyaşı sonsuzluğun sahibinin huzurunda, derin bir güven ile O’nun ile dertleşirken akan gözyaşı ise, işte bu bambaşka bir ferahlamadır… Bu tür gözyaşlarına çok ihtiyaç vardır. Bu hali de Rabb’im tecrübe etmeyi nasip etsin. Ben, bu tür halde akıttığım gözyaşının simamın dışına dağılmadan, yüzüme dağıtarak hücrelerimle şahitlerim…

Sonuçta yüz benim, gözyaşı da benimJ Nasıl tasarruf edersem ederim öyle değil mi?

                                              & & &

Bir sınanma yurdu olan bu dünyada, canlılar olarak bu sınanmalardan nasibini almayan yoktur neredeyse…

İnsan canlısı olarak, insan canının dokunduğu temas halinde olan çoğu şey, insanın sınanması olabiliyor ve bununla da yaşamındaki dengeler değişebiliyor…  İnsan değişen dengelerin sınanmasında bitap düşülebiliyor bazen…

Eni sonu yorgun ve bitkin düşülen bir dünya telaşında insan, neye,ne kadar, nasıl ve ne için dokunduysa, temas etti ve ömrüne kattı ise, mutlaka bunu lehte ve aleyhte teneffüs etmeden geldiği yere dönmeyecektir!

Dokunmak, dokunurken hem yormak hem de yorulmak…

İnsanı yoran yine insan… İnsanı insandan daha fazla kimse yoramaz, canını acıtamaz, yüreğini sancıtamaz!

Aynı insan sonra doğayı yoruyor…

Sonra yeşili, havayı, hayvanı, dağı, taşı vs vs…

Rabb’im bizi yoran kullarından etmesin…

Eeee ‘Boynuzsuz koyunun kendisine vuran boynuzlu koyundan hakkını alması ‘ibaresi boşuna değil.

Roller, güçler, kozlar… 

Ve tabi ki hesaplaşmadan kapanmayacak defterler… Bu mevzu biraz derin girmeyelim kayboluruz sonraJ

                                           & & &

 

Bu arada rahmetli Ali Tekintüre’nin kalbinden, kaleminden yazılan bu şarkı sözleri, babanın içten yorumuyla insan kader başlığının ortak yazgısı olan ‘ayrılık’ acısının her çeşidinin insan yüreğindeki kalıcı hasarları, geçmiş hatıra arşivinde en efkarlı hüzünlü raflarda yer almasına sebep olurken, bu şarkıyı dinleyenleri de kendi hususi dünyalarında ruhsal, duygusal ve derin yolculuğa çıkarıyor…

Bu yolculuklar herkesin hüzün öykülerinde farklı olsa da hissettirdiği elem noktasında iç dünyalarında aynı ritmi tutturuyor…

Ama ben, bu kitap çalışmamı ele alırken “GÖZYAŞI” başlıklı olsa da parolam: “BİR AVUÇ MUTLULUK” tan yola çıkarken, yüreklerdeki hüzün ve gam yolculuğunun, evrenin evrensel ilahi kuralı kapsamında mutlaka mutluluk ile taçlanacağı müjdesine yürekleri ikna etmek amacı da gütmekteyim…

“Benim hayat perspektifimde “BİR AVUÇ MUTLULUK” yüreğin dış dünyaya açılan en önemli yaşam yolculuğunda nihai hedefe ulaşma çabasıdır. “

Her ne kadar bir avuç mutluluk için çok gözyaşı döksek de ulaşmak istediğimiz mutluluğun ederine değerine göre, gözyaşlarımızın nihayetinde bizi ulaştırdığı bu mutluluk yolculuğu, ‘an’lara ve anılara değiyor ve değmeli…

Şayet ‘mutlu olmak, mutlu yaşamak’ hedefine odaklanılırsa feleğin ne tür çemberinden geçmiş olunursa olunsun, yaşamın iyi ve kötü tüm yanlarını tecrübe etmiş bireyi, hayata bağlama ve yaşama tutunma enerjisinden koparmayacak, kalan ömrü de hiç değilse içinde şükür ve hamt dolu mutluluk merkezli teneffüs ettirecektir.

“Zaten içinde yaşadığımız bu hayatın bizim üzerimizde mutluluk ile muamele görmesi gibi hakkı var …”

Unutmamak gerekir ki üzüntü, keder ve acının seçiciliği yoktur. Dini, ırkı ve dili de yoktur..

Mutluluk oluşturulabilir, huzur yakalanabilir. Hatta mutluluğa ve huzura iyilik ve güzel ahlak ve davranış güzelliği inceliği üzerinden ulaşılabilir tüyoları da başı çekmektedir.

Bir yüreğe, gönüle, bir umuda, geleceğe, bir namusa, şerefe verilen zarar, telafisi imkansız yapılan haksızlıklar sahibine asla cennet, huzur ve mutluluk olarak dönmeyecektir!  

“Bu dünyada iyilik yapanlar(er geç) iyilik bulacaklardır. Allah'ın arzı geniştir. Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.”(zümer/10)

Evet “Bir Avuç Gözyaşı” beni çok etkileyen bir cümle ve hikayesi de her ne olursa olsun cümle olarak kurulan en hüzünlü ifade…

Rahmetli Tekintüre bu başlıkla hangi ızdırabını kaleme almış bilmem ama çocuklar gibi masumca ve derin ağlatan bu hüzün cümlelerinin, kimi için babasından, anasından, evladından, hocasından, eşinden, sevdiğinden, sevgilisinden, arkadaşından, işinden gücünden, yüreğinde yer verdiği her şeyden…

Yazsak daha nice sıfat sığar buraya…

E bazımız için de değerlendiremediğimiz ömürden bir eseftir bu başlık…

Velhasıl bu parçayı dinlerken insanın yüreğini acıttığı, gözlerinden yaşlar akıttığı ne varsa klip de ona göre değişecektir. Babayı dinleyenler bilir,  babanın parçalarında klip genelde olmaz… Dönen klip şarkıyı dinleyenin hayatıdır…

                                          & & &

İtiraf edeyim yer yer hüzün dolu, gözyaşı karışık yazdığım ve çok uzun süren bir duygu yolculuğu olan bu çalışmam  (2018 de ilk kaleme alışım) beni  çok farklı mecralarda, darmadağınık duygularda, karışık bir mevsimin ikliminde ve dünyanın en anlaşılır okunur yüzünde bilhassa insanların kendi türlerine verdiği inanılmaz psikolojik zulümlerinde dolaştırdı durdu.

Çalışmam tamamlandığında bu iç yorgunluğumu, babanın en dinlendiren keyif veren parçalarını dinleyerek ve duygu tatili moduna girerek atmayı planlıyorum…               

                                     & & &

 



Bu yazı 468 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Haber sitemizi beğendiniz mi?


YUKARI